|
BİRAZ
GÜLELİM Peri
Çok yaşlı ufak tefek bir kadın bir gün mutfakta çay yaparken aniden bir peri
belirir. Çok uzun ve güzel bir hayatın oldu, herkese iyilik yaptın, buna karşılık
bende bu sihirli sopamla senin 3 dileğini gerçekleştireceğim, söyle ne istiyorsun
der.
Yaşlı kadın şaşırmış bir halde çaydanlığın para yığını olmasını diler.
Peri sihirli değneğiyle dokunur ve çaydanlık para yığınına dönüşür.
Gerçekten doğru söylemişsin sen perisin şimdi de beni güzel ve genç bir kadın yap.
Peri sihirli değneği sallar ve yaşlı kadın genç ve güzel bir kadın olur.
Sonra da şu yaşlı kedimi genç ve yakışıklı bir adam yap der.
Buda olur ve peri gider.
Genç ve güzel kadın aslında kedi olan yakışıklı adama dönüp:
- İste yanlız kaldık, sabahtan akşama kadar seninle olmak istiyorum der.
Adam kadına dönerek hırlar:
- Bunu beni hadım ettirirken düşünseydin....
DEVENİN BAŞI
Nasreddin Hoca, karısının evde eğirip yumak yaptığı iplikleri pazara götürüp
satarmış. Ancak iplikçiler çeşitli düzen ve bahanelerle ipliklerini rahmetlinin
elinden yok bahasına satın alırlarmış. Hoca'nın kemiğine gelmiş dayanmış bu iş.
Bir gün yolda bulduğu bir deve başını alıp evine götürmüş ve karısının eğirdiği
iplikleri bunun üstüne sararak kocaman bir yumak yapmış. Pazara götürmüş. İplikçi
yine yumağın büyüklüğüne göre az bir para vermişse de, Hoca ipliğin gerçek değeri
budur diye parayı kabul etmiş. Ancak kurnaz iplikçi şüphelenerek:
-Hoca, demiş, sakın yumağın içinde başka bir şey olmasın?
-Yok, devenin başı var!
İplikçi ertesi gün Hoca'yı çarşıda görünce köpürmüş:
-Utanmadın mı? Demiş. Bana hile yaptın, bir de hoca olacaksın, yumağın içinden
deve başı çıktı!
Hoca kıs kıs gülmüş ve:
-Ben hile yapmadım, peşin peşin "devenin başı" dedim, diye cevap vermiş.
ALLAH VERSiN
Hoca bir gün kan ter içinde evinin damını aktarıyorken aşağıdan güm güm kapı çalınmış.
Hoca seslenmiş:
-Ne istiyorsun? diye sormuş.
-Biraz, aşağıya iner misin? diye yanıt almış.
Hoca ahlaya puflaya aşağı inmiş. Sokak kapısını açmış ki karşısında bir
dilneci.
-Allah rızası için bir sadaka!
Hoca:
-Yukarıya gel, demiş.
Birlikte kan ter içinde dama çıkmışlar. Hoca çalışırken ki yerini aldıktan sonra
dilenciye dönmüş:
-Allah versin! demiş.
TİLKİYE CEZA
Ramazanda dünyalık edinmek amacıyla imamlık için Hoca bir köye gitmiş. Bakmış iki
imam var.
Bir başkasına gitmiş, o köyün de imamı varmış. Aksilik bu ya hangi köye vardıysa
aynı durumla karşılaşmış. Böyle böyle, yığınla köy dolaşmış. Bir başka köye
geldiği zaman bir de bakmış ki köy meydanında mahşeri bir kalabalık. Hocayı görenler
"Tamam!" demişler, "bu işi etse etse Hoca halleder" ve yakaladıkları
bir tilkiyi rahmetliye gösterip:
-Hoca, demişler köyün bu tilkiden çekmediği kalmadı. Bütün civcivleri, tavukları
boğazladı bu hınzır! En sonunda yakalamayı başardık. Ancak, ona öyle bir ceza
verelim, öyle bir işkenceyle öldürelim ki canı en az bizim canımızın yandığı
kadar yansın!
Hoca:
-Durun, demiş, öldürmeyin, ona cezaların en dehşetini vereceğim.
Hemen cübbesini çıkartıp tilkiye giydirmiş, kavuğu da başına geçirmiş ve hayvanı
salıvermiş.
-Aman Hoca efendi, ne yaptın?
-Telaşlanmayın, diye yanıtlamış Hoca, ona öyle bir iş ettim ki kırk köy bir araya
gelse kurtulamaz. Bu kılıkla hangi köye gitse kovarlar onu.
|
YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
kuzeyege@yahoo.com
|