baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)

11 MART 2003      SAYI: 553

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


MERHABA

ibrahim.JPG (15058 bytes)

İbrahim Baytak

BİN LİRA
Bin lira ülkemizde 1927 den 1981 yılına kadar 54 yıl en büyük para olarak kalmış. 1981 yılından sonra 1982 de 5.000 TL, 1982 de 10.000 TL basılmış, 1988 de 20.000 ve yine ayni yıl 50.000 TL. piyasaya çıkmış. 1991 de 100.000, 1992 de 250.000, 1993 de 500.000, 1994 1.000.000, 1997 de 5.000.000, 1999 da 10.000.000 ve en son 2002 yılında en büyük para 20.000.000 TL. piyasaya sürülmüş.
Neden hemen her yıl en büyük paramız ikiye katlamış? Artık herkes biliyor ki bunun nedeni ENFLASYONDUR. 1981 yılından bu yana iktidar olan bütün partiler ülkemizi ENFLASYON CANAVARINA ezdirmişlerdir. Üstelik hepside oy isterken "ENFLAYON, HAYAT PAHALILIĞINI ve İŞSİZLİĞİ ÖNLEYECEKLERİNİ" söylemişlerdir. 20 yıl sonra söylediklerinin doğru olmadığı, bırakın hayat pahalılığı ve enflasyonun inmesini katlanarak sürdüğü görülmüştür. Üstelik, gelir dağılımı daha da adaletsiz hale gelmiş "ORTA DİREK" denilen kesimde işsiz kalmış ve yoksullaşmıştır.
"BEN FARKLIYIM, YENİYİM" diyerek tepki oylarını alıp iktidar olan AKP de bu gün diğer partilerden farklı şeyler yapmıyor. Ekonomik krizden çıkışın reçetesini zam ve ek vergilerde görüyor. O da bütün yükü yıllardır daha da yoksullaşan dar gelirliye yüklüyor.
Yıllardır yazılıyor ve söyleniyor; "Enflasyonun, hayat pahalılığının nedeni dışa bağımlılıktır, yolsuzluklardır, uygulanan yanlış ekonomik politikalardır. Yürürlükte olan yasalar, uygulanan ekonomik politikalar yolsuzluğu engelleyemiyor. Bu yasalarla yolsuzluk ve suistimal yapanlardan hesap sorulamıyor. Hırsızdan, banka dolandırandan çaldıkları geri alınamıyor ve onların hortumladıkları paralar dar gelirliden ek vergi ve zamlarla alınıp ödeniyor. Eğer bu bozuk düzen değişmezse, dışa bağımlılıktan kurtulamazsak, yolsuzlukları önleyen bir düzen getirilmezse, kim olursa olsun suçlular cezalandırılamazsa "ENFLASYON, HAYAT PAHALILIĞI ve ZAMLAR" engellenemez."
Yine yıllardır dendi ki; "yolsuzlukların ucu siyasetçiye dayanıyor ve bunun için yolsuzluk yapanlar cezalandırılamıyor. Bu nedenle dokunulmazlıklar kaldırılsın. Dışa bağımlılıktan kurtulmak için ülkemizin yerli sanayicisine ve tarımda önem verilmeli. Dışa bağımlıkta en fazla payı olan petrole olan ihtiyacımızı azaltmalıyız. Bunun için enerji üretiminde su, rüzgar, jeotermale ve kömüre yönelmeliyiz. Taşımacılıkta karayoluna değil deniz ve demir yolu taşımacılığını yatırım yapmalıyız. Alınan dış borçlarla lüks tüketime değil halkımıza iş yaratacak ve dış alımı azaltacak sanayi ve tarıma yatırım yapmalıyız. Yatırımlar belli bölgelere değil ülkemizin uygun değişik kesimlerinde yapılarak işsizlik ve büyük şehirlere göç önlenmelidir. Dış alımlarda kısıtlamaya gidilmeli, sadece zorunlu ve ülkemizde yeterli olarak üretilmeyen mallara izin verilmelidir. Yerli üretim ve tüketimi teşvik etmeliyiz.
Haksız kazancı önlemek ve vergi adaletini sağlamak için "NEREDEN BULDUN YASASINI" en kısa zamanda işletmeliyiz. Vergiyi yasasında değişiklik yaparak adaleti sağlayıp çok kazanandan çok az kazanandan az, ama herkesten vergi almalıyız. Ülke gelirlerini tüm toplum kesimlerine adaletli olarak dağıtmalıyız."
Bunlar hiç yapılmadı. Bu nedenle; ENFLASYON, İŞSİZLİK VE HAYAT PAHALILIĞI ÖNLENEMEDİ. GELİR DAĞILIMI DÜZELTİLEMEDİ, DAHA DA BOZULDU. DIŞ BORÇLAR AZALACAĞINA ÇOĞALDI. İKTİDARA HANGİ PARTİ GELDİYSE DEĞİŞEN HİÇBİR ŞEY OLMADI.
Yıllardır bunları söyleyenler, yazanlar hep hor görüldü, suçlandı, hatta demokrasi düşmanı ilan edilip hapislere atıldı, hatta ve hatta öldürüldüler. Artık herkes AB, IMF ve Irak savaşı nedeniyle yapılan görüşmeler sırasında konuşulanlardan ve AKP iktidarının yaptıklarından, çözüm için "BAŞKA ÇARE YOK" diyerek getirdiği zam, ve ek vergilerden da anladı ki, sistem, düzen değişmeden sorun çözülmeyecek.                     BELEDİYE BAŞKANIMIZA SORULAR
1 - Şehir içi taşımacılığını alan kişilerden neden minibüs isteniyor da otobüs istenmiyor? Böyle olunca şehir içi trafik daha da sıkışmıyor mu?
2 - Nasıl ve kimler tarafından denetleniyorlar?
3 - Neden Belediye otobüsleri gibi sadece duraklarda yolcu indirip bindirmiyorlar da el kaldırılan her yerde durup, istenen her yerde yolcu indiriyorlar?
4 - Belediye otobüsleri duraktan başka yerde durmuyor diye yolcuların belediye otobüs şoförleri ile tartıştıkları oluyor mu?
5 - Bu minibüslerin toplu taşımacılıkta yetersiz kaldığı görülmüyor mu?
6 - Bu konuda belediyeye bu güne kadar kaç şikayet veya yakınma geldi? Belediye başkanı bu konuda ne yaptı?



YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

 

 

 

 

 

ismetbaytak@hotmail.com

kuzeyege@yahoo.com

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR