|
DİKİZ
AYNASI 
İrfan KESKİN
NE VERİRSEN ONU ALIRSIN
Sevgili dostlar bilindiği üzere geçtiğimiz hafta Turizm Haftasıydı. Turizm haftasının
bu yılki turizm sezonu açılışını ve TBMM'NİN 80. kuruluş yıl dönümü ve Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramını törenlerle kutladık.
Her yıl olduğu gibi Turizm Haftası ve sezonu şaşalı konuşmalar folklor gösterileri
vs. ile açıldı geçti. Eğer hava muhalefetini ve Ankara'daki türban ve buna bağlı
olarak protokol protesto krizini de saymazsak aynı şekilde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı'nı da kutladık. Ulusumuza ve Devletimize kutlu ve mutlu olsun.
İkincisi yani 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bazı siyasi sorunlar olsa
bile değil seksen yıl nice seksen yıllar kutlanacak. Ben burada birincisine değinmek
istiyorum.Yani turizme: Evet ceklerle, caklarla, şatafatlı konuşmalarla ve folklor gösterileriyle
vs. Turizm Haftası ve sezonu açıldı, her yıl olduğu gibi açıldı, ve turist
beklenmeye başlandı hepsi bu kadar.
Ülkemiz coğrafi ve iklim bakımından tam anlamıyla bir turizm cenneti tarihi ve ören
yerleriyle, güneş, deniz ve kumuyla, çeşitli su ve kış sporlarıyla, kırları,
yaylası ve doğasıyla vs. ayrıca aynı gün yaşanan mevsim ne olursa olsun Palandöken'de
kayak yaparak, Antalya'da denize girerek dört mevsimi yaşatabilen eşsiz bir doğa
harikası turizm ülkesiyiz. Peki bizler gerek devlet olarak gerekse vatandaş olarak ne
yapıyoruz.? Belki çok az bir şey, yani broşürler, müzik klipleri, ufak tefek
belgeseller vs. gibi şeyler. Ama gelen turistlerin bir daha ülkemize gelmemesi için
elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. İşim gereği çevremizdeki ve ülkemizdeki birçok
müze ve ören yerlerini geziyorum . Tabelalara baktığımda Bergama'daki ören yerleri
(Müze, Akropol ve Asklepion) Türkiye'de Efes ve Aspendos'tan sonra en çok gezilen üç
veya dördüncü örenyeri. (Bazen Pamukkale ile yer değiştiriyor). Yani Bergama ülke
turizmimiz açısından çok önemli yerleşim birimlerinden bir tanesidir ki; onun için
Bergama'yı örnek vermek istiyorum.
Bakın yıllardan beri gerek yerel gerekse genel yönetimler veya gerekse özel teşebbüsler
tarafından hiçbir yatırım veya yatırıma teşvik anlamında hiçbir şey yapılmamış.
Yapılmadığı gibi varolan yatırımlarda bir bir kapanıp elden gidiyor. Yıllardan
beri görkemli bir şekilde Bergama Turizmine hizmet veren Tusan Motel iki yıldan beri
kapalı. Bununla beraber Yıldır Otel arkasından Asude Otel bu sene de İskender Otel
kapandı ve hepsinden önemlisi yüzme havuzuyla, termal havuzuyla lüks oteliyle Güzellik
Ilıcası Klopatra yıllarca kapalı. Yani ileriye doğru hiçbir şey yok. Hep geriye doğru
gidiyoruz. Yatırımın dışında bunun nedenleri mi? İşte size bir sürü örneklerden
basit görünen sadece birkaçı.
Akropol ve Asklepion her yaz geldiği zaman dikenler ve kuru otlar adeta bir tehlike yumağı
oluyor. Bu diken ve otlara istinaden oradaki esnaf ve turistler ciddi anlamda yangın
tehlikesi yaşıyorlar. O dikenler ve kuru otlar ve düzensizlik ve bakımsızlık yüzünden
her yıl birkaç tane turist düşerek ya kolunu bacağını kırıyor, ya da yılan veya
akrep sokmasıyla karşı karşıya kalıyor.
Hastaneye gidiyor derdini anlatıp tedavi olacak veya karakola gidip ifade verecek . Bu
seferde dilinden anlayacak eleman yok.
Ücretler desen ateş pahası 6 milyon lira örenyeri girişi, 12 milyon otobüs, 7 milyon
küçük otobüs ve 5 milyon otomobil otopark ücreti. Bu da yetmezmiş gibi saat17.30 da
erkenden kapıya da kilit vuruluyor.
Hal böyle olunca da gerek acenteler, gerekse bireysel guruplar mecbur kalmayınca
Bergama'ya girmek istemiyorlar. Hele birde buna otel işletmecilerinin otellerin tepesine
baz istasyonu koyması gibi evlere şenlik uygulamasını ele alırsak zar zor pencereden
girmeye çalışan turisti adeta kapıdan kovup arkasından geri gelmesini bekliyoruz. Hal
böyle olunca da turizmde mehtaran takımı gibi iki ileri bir geri bile yürüyemiyoruz.
Tabi ki sonuçta ne verirsek onu alıyoruz.
İyi haftalar.
|
YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
kuzeyege@yahoo.com
|