|
MERHABA 
İbrahim Baytak
OLSUN MU? OLMASIN MI?
Büyük çoğunluğumuz Anayasa demokratik değil "SİVİL BİR ANAYASA
YAPILSIN" diyoruz. Anayasayı değiştirmeğe kalktıkları zaman, "OLMAZ"
diyoruz. YÖK yasasına herkes karşı, öğrenci, üniversiteler, bilim insanları,
siyasetçi, herkes "YÖK YASASI DEĞİŞSİN" diyor. Değiştirmek
istediklerinde "OLMAZ" diyoruz.
Seçim yasası hem anayasaya aykırı, hem demokratik değil, halkın eğilimlerini TBMM
ne tam olarak yansıtmıyor, barajlar çok yüksek, % 25 oy alan milletvekillerinin % 70
ini alıyor, "SEÇİM YASASI DEĞİŞMELİ" diyoruz. Değiştirmeye kalktıklarında
"OLMAZ" diyoruz. Siyasi partiler yasası demokratik değil, lider sultası yaratıyor.
Milletvekillerini halk değil liderler seçiyor, "KESİNLİKLE DEĞİŞMELİ"
diyoruz. Değiştirilmeye kalktıklarında "OLMAZ" diyoruz. Merkez yetkileri hep
kendinde toplamış, yetkilerini yerel yönetimlere devretmeli kesinlikle "YEREL YÖNETİM
YASASI ÇIKMALI" diyoruz. Yerel yönetim yasasını çıkarmaya kalktıklarında
"OLMAZ" diyoruz.
Peki kesinlikle değişmesini istediğimiz yasaları değiştirmeye kalktıklarında neden
"OLMAZ" diyoruz?
"OLMAZ" diyoruz çünkü siyasi iktidarlara güvenmiyoruz. Yasaları kendi çıkarları
için değiştireceklerine inanıyoruz. "OLMAZ" diyoruz çünkü bu yasalar değişirse
halkın çıkarları için değil, belli bir kesimin çıkarına olacağına inanıyoruz.
"OLMAZ" diyoruz, çünkü; çıkan yasaların bir çoğu belli sakıncaları
belirtilerek Cumhurbaşkanı tarafından "BİR DAHA GÖRÜŞÜLMEK ÜZERE VETO EDİLDİĞİ"
halde noktasına dokunulmadan TBMM de aynen kabul edildiği için. "OLMAZ"
diyoruz çünkü çıkan yasaların bir çoğu Anayasa mahkemesi tarafından
"ANAYASAYA AYKIRI" bulunup iptal edildiği için. "OLMAZ" diyoruz,
çünkü önce neden dokunulmazlıkların kaldırılması için Anayasada değişiklik yapılmadığını
bize kimse anlatamıyor. "OLMAZ" diyoruz, çünkü yolsuzluk yapanları cezalandırmak
için yasalarda değişiklik yapılması gerekirken, neden "AF" edildiklerini
anlam veremiyoruz.
Anayasa veya yasalarda değişiklik yapmak isteyenler belki iyi niyetli, belki biz kuşkularımızda
haklı değiliz. Ama bir kez siyasetçilere güvenimizi kaybetmişiz. Ayrıca yıllardır
yasalarda yapılan değişiklerin sonuçlarını görmüşüz. Bu günde farkı olacağına
inanmıyoruz.
Siyasi çoğunluk gerçekten iyi niyetli ise, Anayasa ve yasalarda yapmak istediği değişikliklerin
demokratik ve halkın yararına olduğuna inanıyor ve bunu söylüyorsa topluma anlatmalı,
halkı ikna edip inandırmalı. Bunu yaparken diğer siyasi partilerin yetkilileri, değişik
düşünceleri savunan bilim insanları, uzmanlarla, meslek kuruluşları ile, bu yasaları
bu güne kadar uygulayıp sakıncalarını, aksayan yönlerini gören bürokratlarla tartışmalı.
Bütün söylenenleri dinlemeli, not almalı. Onların dediklerinin aynisini yapmak
zorunda olmasa da bazı uyarıları dikkate alarak yasa tasarısını ona göre yapmalı.
Hiçbir zaman toplumun hepsinin desteğini sağlamak mümkün olmasa da büyük çoğunluğu
böylece iyi niyetine, çıkarılacak değişliklerin haklı olduğuna inandırabilir ve
halkın desteği alınabilir.
Bütün bunlar yapılmadığı için hepimizin kesinlikle "DEĞİŞMELİ" dediğimiz
yasalarda yapılmak istenen değişikliklere "OLMAZ" diyoruz. Acısını da yine
toplum olarak dar gelirliler, emeği ile geçinenler, işsizler, evsizler, yoksullar,
hastane kapısında tedavi için bekleyenler, halkın büyük çoğunluğu çekiyor.
KADRONLA GELİP, KADRONLA GİTMEK
Ülkemizde, bırakın iktidar değişikliğini bir bakan değiştiğinde yerine
yine ayni partiden biri gelse bile hemen kendine bağlı kuruluşlarda üst bürokratları
değiştiriyor. Yeni gelen de kendi altındakileri, Onlar da daha alttakileri. Peki neden?
Eğer parti programı uygulanacaksa ayni partiden iki kişi birbirinin üst bürokratını
neden değiştiriyor?
Bu güne kadar iktidara gelenler hep az veya çok bürokraside kadrolaştı. Hangi
bahaneleri ile sürmüş olurlarsa olsunlar halk dünde bu günde üst bürokrat değişikliklerinin
hep yandaş, eş, dost ve akrabalar için yapıldığına inandı. Fakat bu gün ilk kez
yasal değişiklik yapılarak büyük bir kadrolaşma hareketi başlatılmak isteniyor.
İşte ülkede bir çok kesim bundan kaygı duyuyor. Bu gün AKP tek başına iktidar ve
TBMM de Anayasayı bile değiştirecek sayısal çoğunluğa sahip. Fakat AKP geçerli
oyların % 34 ünü, ülke seçmeninin % 26 sının oyu ile ve seçim yasasının
demokratik olmadığı nedeniyle böyle büyük bir çoğunlukla iktidar oldu. Yani TBMM
de çoğunluğu temsil ediyor ama ülke seçmeninin çoğunluğunu temsil ediyor mu?
AKP'nin iktidarına kimse karşı değil. Ancak seçimden sonra söylediği, "ÇOĞUNLUĞUMUZ
OLSA BİLE ANAYASA VE YASALARDA YAPACAĞIMIZ DEĞİŞİKLİKLERİ TBMM'DE OLAN VEYA
OLMAYAN SİYASİ PARTİLERLE UZLAŞARAK YAPACAĞIZ" sözünü tutmasını bekliyor.
|
YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
kuzeyege@yahoo.com
|