|
DİKİZ
AYNASI 
İrfan KESKİN
"BURASI MUZ CUMHURİYETİ DEĞİLDİR."
Sevgili dostlar 3 Nisan 2003 Perşembe günü Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler
ve İzmir Valesi Yusuf Ziya Göksu Ovacık Altın Madenine ziyarete geldiler.
Maden yetkililerinden brifing aldıktan sonra madene övgüler yağdırıp, burasının
bir zenginlik abidesi ve bir cennet olduğunu söyleyerek gittiler. Her nasılsa köylülerin
sözcüsü Oktay Konyar'ı da aralarına alarak Maden Yönetim Kurulu Üyeleri, Belediye
Başkanı, Vali ve Bakan adeta bir hatıra fotoğrafı çektirdiler. Altın külçesi
ellerinde, başlarında beyaz baretler. Madenciler ertesi günü bu fotoğrafın olduğu
Yeni Asır Gazetesi'ni binlerce adet satın alıp adamlar tutup Bergama ve çevresine
bedava dağıttılar. Bu olanlardan 5 gün sonrada yani 8 Nisan 2003 Pazartesi günü Türkiye
Cumhuriyeti Birinci İzmir Bölge İdare Mahkemesi yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti
Hukuku Türkiye Cumhuriyeti Yasa ve Kanunlarına, insan hak ve hukukuna doğa ve çevre yaşamına
aykırı olduğu ve dolayısıyla suç olduğu gerekçesiyle Newmont Altın Şirketiyle Türkiye
Cumhuriyeti'nin Orman Bakanlığı ile aralarında yaptığı sözleşme aktini fes
ediyordu. Buda bir kısım gazetelerde çıktı ama kimsenin umurunda değildi. Daha önce
olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti'nin 10. Hukuk şamarı da suratlarına indi ama ne çare
alışmışlar bir kere...
Şirket yetkililerinden yine aynı açıklamalar mahkemeler kararını vere dursun biz işimize
bakıyoruz, it yürür kervan yürür misali bizim gücümüz var. Kim ne derse desin, kim
ne yaparsa yapsın biz yolumuza devam ederiz. Hukukmuş, kanunmuş, yasaymış boş ver
bunları, bunlar bizim umurumuzda değil biz işimize bakarız.
Böyle saçmalık olur mu? Bunu hangi cesaretle yapıyorlar? Bir türlü anlamıyorum.İsterseniz
gelin hep beraber bir değerlendirme yapalım.Sıradan bir vatandaş hukuksal olarak
kaybettiği bir davanın sonunda mahkemeye ve heyetine siz kararını vermeye devam
edin.Biz işimize bakarız mahkeme kararları bizi bağlamaz derse ne olur? Hele bunu
birde bassın yoluyla söylerse ne olur? Elbette ki bunun cezai bir yaptırımı olur.
Olmalıdır da.
Çünkü bu hukuka ve hukukçulara saygısızlıktır. Yine sıradan bir vatandaş görevli
memura karşı gelmişse, izinsiz, ruhsatsız, kanunlara, yasalara aykırı bir şey
yaparsa ne olur? Elbette cezai bir yaptırımı olur. Olmalıdır da. Çünkü bu
kanunlara, yasalara saygısızlıktır. Saygısızlıkta hukuki yönden cezasız kalmamalıdır.
Bunu sıradan vatandaşa uygularken, gerek siyaset, gerekse ekonomik yönden güçlü
olanlara uygulayamıyorsun, bunun adı resmen totaliterliktir. Bunun adı resmen faşizmdir.
Hem de postmodern faşizmdir.Bu da ancak diktatör ve muz cumhuriyeti ülkelerinde olur. Türkiye
Cumhuriyeti ne diktatördür, ne de Muz Cumhuriyetidir. O zaman birileri böyle
zannediyorsa ki azda olsa böyle zannedenler var. O zaman birileri de onlara haddini
bildirmelidir.
Geçtiğimiz hafta içinde iki önemli meslek gurubumuzun kutlamaları yapıldı.5 Nisan
2003 Pazar günü Avukatlar Günü ve 10 Nisan 2003 Perşembe Günüde Polis Teşkilatımızın
Kuruluş Günü kutlandı. Her iki meslek gurubu dostlarımızın günlerini kutluyor,
yalnız yılda bir günlerinin değil tüm günlerinin bayram günü gibi geçmesini ve
bir ömür boyu başarı ve mutluluk dolu günler diliyoruz.
İyi haftalar.
|
YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
kuzeyege@yahoo.com
|