baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)

11 MART 2003      SAYI: 553

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


MASALGİBİ


Halil Bozkurt


1 Marttan önceki günlerdi. Kesk lokali birden hareketlendi. Daha önce lokale pek uğrama gereği duymayanlar da gelmeye başlamışlardı. Masalardaki oyunlar azalmış, yerini tartışma guruplarına bırakmıştı. Öbek öbek saatlerce tartışıyorlardı. Biraz alışılmışın dışında ama sevindirici bir görünümdü.
Örgüt , kişiliğini mi buluyordu ne ?
Yurdum öğretmeni, yurdunun sorunlarına mı eğiliyordu? Ölü toprağı kalkmış mıydı üzerinden? Olması gereken kimliğine mi kavuşuyordu?
T.Ö.D.M.F, T.Ö.S, T.Ö.B, TÖB-DER sürecinden gelen örgütlenme bilinci elbet uyanıp ayağa kalkacaktı. Onca ölümler, işkenceler, sürgünler boşuna yaşanmamıştı. Bahri Savcı'ların, Fakir Baykurt'ların, Dursun Akçam'ların, Ali Bozkurt'ların Cemil Çakır'ların , Gültekin Gazioğulları'nın, Talip Öztürk'lerin, Feyzullah Ertuğrul'ların emekleri boşa gitmeyecekti. Yaktıkları meşale baskıyla, işkenceyle, öldürmelerle küllendirilse de söndürülemeyecekti.
Ülkenin gündemi de çok önemliydi. Bu günlerde Sovyetler Birliği'nin dağılmasını fırsat sayan A.B.D, tüm dünyayı kan gölüne çevirip egemenliğini yayma peşindeydi. Bosna'da, Makedonya'da, Afganistan'da döktüğü kanlarla doymamıştı. Kürt' erle Türk'leri, Arap'ları birbirine düşürüp Ortadoğu'nun tüm kaynaklarına el koymak istiyordu. Ülke, borç batağında kıvranıyordu. Daha da borçlanması gerekiyordu. Eğitim sorunları Gordiyom düğümüne dönüşmüştü. Tüm emeği ile geçinenler ekonomik krizin burgacı içindeydi. Düzenin tüm siyasi partileri A.B.Dye boyun eğmekten başka çıkar yol bulamıyordu .
Kamu Emekçileri Konfederasyonu savaşı durdurmak için miting kararı almıştı. Tüm üyelerini Ankara'ya savaşı önlemeye çağırıyordu. 1 Mart'ta eylem vardı. Ardından 8 Mart geliyordu: Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Ülkemizdeki emekçi kadınların sorunlarını kamuoyuna birkez daha anlatıp çözümler bulunacaktı. Sonuç olarak: Devasa sorunlara kafa yormak, çözüm yolları üretmek günleriydi.
Yurdum öğretmeni, aydın- emekçi sorumluluğunu hatırlamış tartışıyor, çözüm üretiyordu mutlaka. Bu yoğunluk ondandı. Başka ne olabilirdi?
Yıllar olmuştu emekli olalı. Bir örgütü de yoktu. Emekli - Sen'i kurmak için çabalamışlardı ama ( bir gurup arkadaşıyla ) becerememişlerdi. Yorulmuşlardı belki de. Ama bugün başkaydı. Savaş vardı, kriz vardı. Gün, geri durmak günü değildi. Madem örgüt buna kalkışmıştı. Günlerce harıl harıl tartışıyor ve eyleme hazırlanıyordu. O da katılmaya karar verdi . Katılmamak olmazdı. Ayıp geliyordu. Eski örgütlü arkadaşlarını aradı. Küçük bir gurup oluverdiler kolayca. Kimse onları davet etmemişti. Olsun , kabul etsinler, ayakbağı görmesinler yeterdi. Bunca ön hazırlık sonunda çok katılım olurdu mutlaka. Hem çalışmanın tümü lokalde olmamıştı elbet. Okullar, diğer işyerleri... Sekiz kamu çalışanları sendikasının temsilciliği vardı. Yalnız Eğitim - Sen'in 530 üyesi. Sendikalar, gençlik kesimi, siyasi partiler.
Dikili ve Kınık'ta buraya katılacaktı. Çok kalabalık olacaktı çok...
Gün geldi arabalara bindiler. Dikili, Kınık, ilkler şehri, uygarlık yatağı Bergama. Tümü yetmiş kişi kadar olmuştu. Durumda bir gariplik vardı. Günlerce lokalde tartışan o kalabalığa ne olmuştu? Tartışanların ancak birkaçı arabadaydı. Şaşırdı. Düş müydü bu neydi? Yanındaki genç öğretmene sordu tüm şaşkınlığıyla, "O tartışmaların, toplantıların gündemi: savaş, kriz, eğitim sorunları, eylem planlaması, emekçi kadınlar günü falan değildi abi, dedi".
Sesinde şaşkınlık ve öfke yoktu, yalındı. "Pekiyi neydi?". "Eğitim - Sen olağanüstü kongre kararı aldı. Yeni yönetim seçilecek onun kapışması".
Yüzüne hayretle baktı. Şaka yapıyor gibi görünmüyordu. Merakla sordu: "Çok önemli bir tartışma mı çıktı, görüş ayrılığı falan". Çok soruyordu galiba. "Yok dedi ... özel hayat meseleleri ve örgüte seçilme savaşı Bende çok iyi bilmiyorum."
Arabada bir sessizlik vardı. Eski emekli Necmi dayanamadı: "Böyle eyleme mi gidilir? Türkülerimize, marşlarımıza ne oldu" diye haykırdı. Cevap alamamıştı. Geçti arabanın mikrofonuna ... Kafası da biraz iyimiydi ne. Başladı okumaya. Türkülerin, marşların sonunu getiremiyordu. Sessizlik bozulmuş, yılgınlık yenilmişti. Araba neşe ve türküye kesti.



YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

 

 

 

 

 

ismetbaytak@hotmail.com

kuzeyege@yahoo.com

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR