|
MERHABA 
İbrahim Baytak
UMUT
Yarın, bu günden iyi olacak mı? "Çiftçinin karnını yarmışlar 40 defa bir
dahaki yıl çıkmış. Ücretlinin karnını yarmışlar, 40 defa bir dahaki ay çıkmış"
derlerdi eskiden. Fakat bu gün 40 ay veya 40 yıl sonrasında bizler veya çocuklarımız
bu günden daha iyi durumda olacak mı? Buna kaç kişi inanıyor?
Eskiden sadece kendimizi düşünmezdik. Ülke ekonomisi güçlenince kendimizin de
durumunun düzeleceğine inanırdık. Fakat 1980 den sonra bizleri değiştirdiler.
"Gemisini kurtaran kaptan" dediler. Köşeyi dön de nasıl dönersen dön
dediler. Bizde öyle yapmağa başladık. Hep kendimizi düşündük. Hep kendimize bir şeyler
istedik. Altta kalanın canı çıksın dedik.
Çiftçi ürününe biraz fazla para isteyince; "60 milyonun hakkını birkaç
milyona veremeyiz, enflasyon azar, ekmekler pahalanır" dediler,
Memur maaşına zam istedi; "veremeyiz, 60 milyonun hakkını 2 milyon memura
verirsek olmaz" dediler
İşçi toplu sözleşmede zam istedi; "olmaz, dünya kadar işsiz var, ücretini beğenmeyen
çıksın, yarı ücrete çalışacak milyonlarca kişi var" dediler,
Hep bunlara inandık hak verdik. Kemer sıkın dediler, sıktık. İşçiye, memura, çiftçiye,
esnafa verilmedi. Bütün bunlara rağmen enflasyon azdı, işsizlik aldı başını
gitti, pahalılık alabildiğine arttı. Paramız pul oldu. Üstelik devletin parasız
yapması gerektiği işler paralı yapılır oldu. Okullara, resmi kurumlara ödenek göndermedi.
Her kurum bir dernek veya vakıf kurdu. Bağış adı altında ama kimseye sormadan alınan
paralarla hizmetler yürütüldü. İtiraz eden olursa "ödenek gelmiyor ne yapalım"
dediler. Okullarda "çocuklarınız üşüsün mü, daha iyi eğitim almasın mı?"
dediler inandık itiraz etmedik verdik.
Bütün bu fedakarlıklara katlandık. İşçiye verilmedi, memura verilmedi, esnafa
verilmedi, resmi kurumlara gönderilmedi, yeni işyerleri açılmadı, bu paralar nereye
gitti derken birde öğrendik ki;
Bankalar hortumlanmış, her yerde rüşvet, yolsuzluk artmış. Nereden, nasıl kazandığı
bilinmeyen ama çok parası olan bir avuç kişiye yüksek faizle borçlanılmış.
Milyarlarca faiz geliri olanlara vergi muafiyeti de sağlanmış. Yabancı ülkelere IMF,
dünya Bankasına milyarlarca dolar borç birikmiş. Bu borçların faizleri bile ödenemez
duruma gelinmiş. Borç faizlerini ödemek için bile yeni borç bulmak gerekir olmuş.
Yolsuzluklar almış başını gitmiş.
Birileri bize verilmeyen paraları hiç etmiş. Bu kez "para bunun için yokmuş,
paralar böyle buharlaşmış diye düşündü vatandaş". Yıllardır parlamentoda,
iktidarda, muhalefette olan partileri bu nedenle cezalandırdı. Nereyi kurcalasan bir
pislik çıkmağa başladı. TV lar, söylemekle, gazeteler yazmakla bitiremez oldular
yolsuzlukları. Açılan soruşturmalar, sorgular, gözaltılar, tutuklamalar geldi. Ama
bir süre geçti hemen hiç kimseye bir şey olmadı. Kimi kaçtı, kiminin suçu zaman aşımına
uğradı. İşte bu nedenle yıllardır parlamentoda, iktidarda, muhalefette olan
partileri cezalandırdı.
İşverenler örgütlü ve örgütleri güçlü. Çünkü sayıları az, çıkarları için
bir araya gelebiliyor, ortak hareket edebiliyorlar. Ekonomik güçleri de var. Ayrıca
yabancı sermaye ile ortaklıkları var. Ellerinde üretim araçları var.
"isteklerimiz olmazsa işyerleri kapanır işçiler işsiz kalır" diyerek
istediklerini yaptırabiliyorlar. İktidar ve yöneticilerle bir araya gelip isteklerini söyleyebiliyorlar.
Toplantılarına başbakan veya bakanları çağırıyor, onlardan söz alıyorlar. Ama, işçi,
memur, çiftçi ve esnaf yeteri kadar örgütlü olmadığından, örgüt yöneticilerinin
bir çoğununda tabanından kopuk olmasından seslerini duyuramıyor. İstediklerini yaptıramıyor.
Halkın umudu seçimler yapıldı. Seçimler istikrar getirsin deniliyordu, tek parti büyük
çoğunlukla iktidar oldu. Ancak, güçlü bir parlamento desteğine rağmen halka
sorunları çözüleceğin dair bir umut veremedi. Bir ayni şeyler olmasın diye,
dokunulmalıklar kalksın dendi, söz verildi, seçimler geçince vaz geçildi. Yolsuzluk
olmasın diye ihale yasası değişti, olmaz iptal edelim diyorlar. Nereden buldun yasası
çıktı, bir iki yıl uygulanması ertelendi, sonrada iptal edildi. Peki ayni şeylerin
bir daha olması nasıl engellenecek? Nasıl temiz toplum kurulacak?
Hiç kimse kısa sürede çözüm beklemiyordu ama hiç olmazsa "tamam, bunlar işleri
yoluna koyacak" diye umutlanmak istiyordu. Kaç kişi iyimser? Birde, Kıbrıs
sorunu, Irak savaşı çıktı başımıza. Şimdilik herkes suskun. Hala bir beklenti
var. Gittikçe azalsa da halk sorunların çözüleceğini inanmak istiyor. Vatandaş
parti ve kişisel sorunlara değil önce yakıcı ve dayanılmaz hale gelen YOKLUK,
YOKSULLUK, İSİZLİK VE PAHALILIĞA öncelik verilmesini istiyor. |
YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
kuzeyege@yahoo.com
|