baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)

27  OCAK 2003      SAYI: 542

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


DİKİZ AYNASI

keskin.jpg (14179 bytes)

İrfan KESKİN

PEŞKEŞ


Sevgili dostlar DGM Cumhuriyet eski Başsavcısı Nuh Mete Yüksel'in geçtiğimiz yıl sonunda (2002) elim bir suikaste kurban giden Doçent Necip Hablemitoğlu'nun 'Alman vakıfları ve Bergama Dosyası' istinaden Ankara 1 nolu DGM'de açmış olduğu bir dava vardı. 30 Ocak 2003 Perşembe günü bu davanın ikinci duruşması var.
Geçtiğimiz hafta bir kısım ulusal ve yerel basında, madenden reklam alıyoruz diye, işte efendim Türkiye yeraltında altın zenginiymiş bir diyor 200 ton, diğeri diyor 600 ton, bir diğeri diyor 800 ton kim doğruyu söylüyor belli değil. Ama öbür tarafta altını çıkaran Newmont'un beyanı sadece 24 ton acaba insanlar kimin söylediğine nasıl inansınlar. Neymiş efendim bu altınlar çıkarsa Türkiye'nin dünyaya bir dolar borcu kalmayacakmış, yok efendim Türkiye'in zengin olmasını istemeyen istemezükçü işbirlikçi Alman ajanları varmış, Alman casusları varmış onlar bu ülkenin vatan hainleriymiş v.s. Şimdi gelin birde madalyonun bir başka yüzüne bakalım.
Bu konuda yani altın zengini ülkeler konusuna baktığımızda dünyanın en fazla altın zengini ülkelerinin başında Afrika ve Güney Afrika'nın hala daha sömürge olan üçüncü dünya ülkeleri, Avusturalya'da Aberjinler'in yaşadığı yerleşim birimleri ve İspanya ile Kanada'nın yerleşim birimlerinden uzak dağlık bölgeler geliyor. Ama yerüstü altın zengini ülkelere baktığımızda başı çeken sömürgeci emperyalist gelişmiş ülkeler geliyor. Bunlar ABD, Kanada,Çin, Fransa,İngiltere, Almanya v.s.
Bu konuda madencilikten sorumlu Devlet ve Enerji Tabii Kaynaklar Bakanlığı adı altında iki bakanlık ve MTA adında bakanlık seviyesinde dev bir kurumu olan madencilik sektöründe başta kömür ve demir olmak üzere Ferrokrom, alüminyum, kurşun, gümüş, çinko, bakır v.s. gibi maden saha ve işletmeleriyle dünyaya kafa tutan Türkiye Cumhuriyeti Devleti altın, bor, uranyum, tungusten v.s. gibi çok değerli ve dünyada eşine az rastlanan yer altı madenlerini yabancı emperyalist güçlere peşkeş çekerek mi zenginleşip borcunu ödeyecek? Yoksa kendi toprağına, kendi çevresine ve kendi insanın sağlığına dikkat ederek diğer madenleri çıkartıp işlettiği gibi çıkartıp kendisi işleyerek mi yer altı zenginliklerini değerlendirip refaha kavuşturacak?
Bakın yaklaşık iki yıldan beri Bergama-Ovacık-Çam köy-Narlıca üçgeninde siyanürcü emperyalist çokuluslu Newmont siyanürle altın üretiyor. Yaptıkları ilk iş ne oldu? Bakanlar Kurulu'nun prensip kararına istinaden ve köylülerin direnişini kısmen de olsa kırıldıktan sonra beş ayrı sorumlu müdür ve iki ayrı sorumlu mühendisi görevlerinden alıp yerine değil çalışma izni, oturma izni bile olmayın Amerikalı elemanları çalıştırıyorlar. Bu işten ayrılan sorumluların belge ve beyanlarına göre, şirket ruhsatsız gayrı resmi çalışıyor. Üretilen altın miktarıyla, beyan edilen altın miktarı farklı. Alıp İsviçre'ye götürüp orada rafine edip kendi kanaatlerine göre beyan edip resmen altın kaçakçılığı yapıyorlar. Ayrıca Gümüş, İridyum, Uranyum gibi yan ürünleri beyan etmiyorlar. Ayrıca ne tıbbi, ne kimyasal, ne de ekonomik hiçbir denetim yok. Sadece kendileri bu tür denetimleri yapıyorlar. Yani deyim yerindeyse kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. Bunları belge ve bilgileriyle beyan edenler şirketle 12-13 yıldan beri çalışan sorumlu birim, müdür ve amirleridir.
Bunları gazetemiz Kuzey Ege ve Evrensel bıkmadan günlerce yazdılar. Hatta zaman gazetesi bile son günlerde bu konuda yazılar yazdı.
Şimdi diyeceksiniz ki bu adamlar 12-13 yıldan beri neden susuyorlardı? Evet doğru onların şirketle aralarında nasıl sorunlar vardı? Ne oldu? O tartışılacak ayrı bir ayrıntı. Önemli olan genel yaşananlar değil mi? İski, Emlak bank, Türk Bank, Gümrük yolsuzluğu Beyaz enerji v.s. gibi skandallar eş, sevgili ve ahbap-çavuş ilişkilerinin bozulması sonucu ortaya çıkmadı mı?
Ama maalesef 30 Ocak 2003 Perşembe günkü duruşmayı etkilemek için kamuoyu oluşturma çabasına girip bize iftira ve çamur atmaya çalışanlar şunu bilsinler ki Türkiye Cumhuriyeti çağdaş, laik bir hukuk devletidir. Hiçbir güç onun vereceği kararı etkileyemez yeter ki deve kuşu misali kafasını kumdan çıkarıp gerçeği görsünler. İyi haftalar.



YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

 

 

 

 

 

ismetbaytak@hotmail.com

kuzeyege@yahoo.com

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR