baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)

27  OCAK 2003      SAYI: 542

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


MERHABA

ibrahim.JPG (15058 bytes)

İbrahim Baytak

 


KAPI KURSU
Eskiden 1960 - 70 li yıllarda, özellikle askere gelmeden önce sivil ehliyeti olan çok az kişi vardı. Bu nedenle ehliyeti olanlar acemi eğitiminden sonra 15 günlük kursa katılırlardı. Askerde bu kursun adına kısaca "KAPI KURSU" denirdi. Çünkü bu kişiler tecrübeli şoför kabul edilir genelde komutan şoförü olurlardı Komutan araca bineceği zaman şoför kapıyı açar, sol eli ile kapıyı tutarken, sağ eli ile selam verir, komutan araca bindikten sonra kızla koşar ve araca binerdi. Komutan ineceği zamanda aracı durdurur durdurmaz hızla kapıdan iner aracın arkasından dolaşır, kapıyı açar, selam durur ve komutanın inmesini beklerdi. Askerlikte disiplin çok önemli olduğu için bunlar normal karşılanırdı.
Başbakan, Bakanların, siyasette mevki sahibi olmuş kişilerin makam araçlarına nasıl inip bindiğini TV de görünce hep askerlik aklıma geliyor. Fakat sivillerin bunu çok abarttığını görüyorum. Bir yere gidecekleri zaman daha araçta kimse yokken makam araçlarının etrafı korumalarla doludur. Yola çıkıldığında makam aracın önünde ve arkasında koruma görevlilerini taşıyan bir çok araç. Geçecekleri yolların saatler öncesinden trafiğe kapatılması. Kırmızı ışıkta durulmaması, hız limiti olmaması. Biri yanlarına yaklaşmağa kalksa hemen korumalar tarafından engellenmesi. Sanki her yerde onları kötülük yapacak, öldürecek, sabotaj yapacak insanlar hazır ve nazır sanırsınız.
Hadi bunlar güvenlik nedeni ile yapılıyor diyelim. Oturup kalkarken sandalyelerini bile kendileri çekmezler. Eğer toplantı gizli değilse sonuna kadar arkalarında birkaç koruma bekler. Törenlerde güvenlik çemberi oluşturulur, kimseyi yaklaştırmazlar.
Sanki ömürleri boyunca hep böyle yaşamışlar. Hiç biri de halinden şikayetçi değil. Merak ettiğim bir husus daha var. Eskiden yaptıkları bazı şeyleri acaba hiç özlemiyorlar mı?
Sinemaya, tiyatroya gitmeyi, Birkaç arkadaş bir araya gelip briç, satranç, maça kızı oynamayı, Arada bir de olsa birkaç dost, pikniğe, gazinoya, denize gitmeyi, Birkaç kadeh içip dertleşmeyi, şarkı söyleyip oynamayı, nara atmayı, çocukları ile konuşmayı hiç özlemiyorlar mı?
Demek özlemiyorlar ki, demek böyle bir yaşam, önlerinde el bağlanması, her sözlerine emredersiniz denmesi, lüks içinde yaşamak demek çok zevkli ki hiç biri "yoruldum, yaşlandım, birazda hayatımı yaşayacağım" demiyor. Elinden gelse ömür boyu bu şekilde olmak için her şeyi yapıyor.
Kim bilir haklı olabilirler. Bizler böyle şeylerle hiç karşılaşmadığımız için garip karşılıyoruz. Belki bizlerde öyle makamlara gelsek ayni şeyleri yaparız, kim bilebilir?

MEMURLARA SİYASET HAKKI VERİLMESİ NEDEN SAKINCALI?
Memurların siyasi partilere üye olması, toplantılarına katılması yasak. Neden? Çünkü görevini yaparken partizanlık yapmayacakmış. Peki her memurun belli bir siyasi görüşü yok mu? Her sade vatandaş gibi memur da belli bir siyasi partiyi desteklemiyor mu? Seçimlerde oy kullanmıyor mu? Hiçbir partiye üye olmadan da partizanlık yapamaz mı? Partizanlık yapanlar yok mu? Üstelik ülkemizde en küçük Anadolu kentindeki bürokrat atamaları bile uzun yıllardır siyasetçiler eliyle yapılmıyor mu? Her iktidar, hatta her bakan değiştiğinde bürokraside bir çok değişiklik olmuyor mu?
Devlet memurları görevleri sırasında siyasi partilere üye olamıyorlar ama seçimlerde aday olabiliyorlar. Bir memur aday olacaksa seçimlerden belli bir süre önce görevinden istifa ediyor. Herhangi bir siyasi partiden aday adayı olabiliyor. Aday gösterildi ama seçilemedi veya aday gösterilmedi ise seçimlerden sonra başvurduğu taktirde görevine iade ediliyor.
Peki bu memur siyaset yapmamış mı oluyor? Aday olduğu siyasi parti ilişkisine ne isim verilecek?
Eğer ülkeyi siyasetçiler yönetiyor, çıkardıkları yasalar, aldıkları kararlar, uygulamalar, toplumun her kesimini ilgilendiriyorsa herkesin ama herkesin kişisel olarak veya sendikaları ile siyaset yapması gerekmez mi?
MEMURLARINDA SİYASİ PARTİLERE ÜYE OLMASI, SİYASİ ÇALIŞMALARA KATILMASI DEĞİL, GÖREVİ SIRASINDA SİYASİ AYRIM YAPMASI VE YETKİLERİNİ SİYASİ AMAÇLARI İÇİN KULLANMAK YASAKLANMALI.
BİR MİLYARA KREM
Her toplumda zenginde, fakirde olur. Bir yanda 100 bin lira ucuza ekmek almak için binlerce insan kuyruğa girerken, bir yanda 50 miligram gençlik kremini bir milyara alabilmek için başka bir kuyruk.
Böyle bir toplumda sosyal adaletten söz edilebilir mi? Siyasetçilere, yönetenlere güvenmiyor diye topluma kızılabilir mi?



YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

 

 

 

 

 

ismetbaytak@hotmail.com

kuzeyege@yahoo.com

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR