baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)

6   OCAK 2003      SAYI: 536

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


MERHABA

ibrahim.JPG (15058 bytes)

İbrahim Baytak

 

DUBLE


Eğer mal varlığımız varsa ve üretim yapacaksak, ama paramız yoksa ne yaparız? Borç buluruz. Aldığımız borçla üretim yapar, kazandığımız para ile hem borcumuzu öder, hem geçinir ve hem de yeniden üretmek için gerekli şeyleri satın alabiliriz.
Ancak aldığımız parayı üretim için kullanmaz veya gelir getirecek işlere harcamazsak o zaman borcumuzu nasıl ödeyeceğiz? Ya başka yerlerden yeni borç bulup, eski borcu ödeyeceğiz, ya borcumuzu yeniden takside bağlayıp ve bunun için yüksek faize razı olacağız veyahut da mal varlığımızdan bir kısmını satıp borcumuzu ödeyeceğiz.
Devamlı bu şekilde yaşarsak, borçlarımız o kadar büyür ki faizlerini bile ödeyemeyiz ve kısa sürede mal varlığımızı satsak bile borcumuzu karşılamaz duruma düşeriz. İflas eder beş parasız kalırız.
Ancak bir ülke ne kadar borçlu olsa bile iflas etmez. Çünkü her ülkenin birçok değerleri vardır. Yer altı ve yer üstü zenginlikleri vardır. Ancak borç yükünün bütün sıkıntısını dar gelirli büyük çoğunluk çeker.
Bu gün ülkemizin dış ve iç borcunun 150 milyar dolar olduğu söyleniyor. Yıllardır alınan borçlar üretime değil tüketime ve eski borçları ödemek için harcanmış. Şimdi deniyor ki ülkenin vergi gelirleri ancak dış borç faizlerini ödemeye yetiyor. IMF ve dünya bankası yeni borç vermek için şartlar koşuyor.
Ülkemizin neden ve nasıl bu duruma geldi? Herkesin hem fikir olduğu şey; bunun nedeni yolsuzluklardır. Ülke gelirlerinin ve alınan borçların üretim için kullanılmaması, Çar çur edilmesidir.
Peki ne yapılmalı? Öncelikle gelirlerin zorunlu ve yararlı işlere harcanması şart. Nedir bu zorunlu yerler? En başta üretime yatırım yapmak. Böylece hem işsizlik önlenir, hem de üretilen malların başka ülkelere satılarak daha fazla gelir - döviz - elde edilir.
Çünkü paramız sadece ülkemizde geçiyor. Dış ülkelerden bir şey alacağımız zaman TL. ile değil döviz ile ödeme yapmak zorundayız. Dış ticarette geçerli paralar DOLAR, EURO gibi ekonomisi güçlü ülke paraları.
Bir ülkenin güçlü ve zengin olması için parasının güçlü olması gerekli. Bunun için en azından ihtiyacını karşılayacak kadar döviz girdisi olması gerekli. Günümüzde döviz artık sadece tarım ve sanayi de üretilen malların satımından kazanılmıyor. İnşaat, taşımacılık, turizm, ve hatta spordan ülkeye döviz elde edilebiliyor.
En az bunlar kadar önemli olan ülkeyi dışa bağımlılıktan kurtaracak yatırımlara yönelmektir. Dışa en çok bağımlı olduğumuz şeyde PETROL VE TEKNOLOJİDİR. Bu nedenle önce petrole bağımlılıktan kurtulmak için doğal kaynaklara yönelmek gerek. Enerji üretmek, ısınmak için ülkemizde var olan su, rüzgar ve jeotermal enerjiden yararlanılabilir. Komşu ülkelerde var olan doğal gazdan yararlanılabilir. Havayı ve doğayı kirletmeyecek şekilde yapılan termik santrallerden yararlanılabilir. Ulaşımda karayolu taşımacılığı yerine hem ucuz, hem dışa bağımlı olmayacağımız demiryolu ve deniz taşımacılığına önem verilebilir.
Zar zor kazandığımız dövizlerin lüks tüketim için değil üretim, zorunlu olan tüketim için harcanması sağlanabilir. Teknoloji yatırımları içinde araştırmalara önem verilir. Yerli teknoloji yaratılabilir. Örneğin Kore kendi araba modelini yaratmasına rağmen biz bunu başaramadık. Ülkemizde üretilen bütün araçlar yabancı ülke patentli. Her biri ve yedek parçaları ülkemizde de üretilse patent hakkı vermek zorundayız. İlaç sanayi içinde bu yapılabilir. Artık ülkemizde yetişmiş insan gücü de var. Ama bunlara yeterli olanaklar sağlanmadığı için yetişmiş ve çok değerli beyinler başka ülkelere gidiyor. Gazete ve TV de buluşları nedeniyle ödül almış yabancı ülkelerde çalışan vatandaşlarımızı son zamanlarda sıkça duyuyoruz.
1960 - 70 li yıllarda Karayolu yerine Demiryolu, şehir ulaşımında Metro, boğaz köprüsü yerine tüp geçit ve deniz taşımacılığı diyenler nerede ise vatan haini ilan edilirken, şimdi hemen herkes bunları savunuyor.
Bütün bunlar anlaşılmış ve kabul edilmişken şimdi 15 BİN KM DUBLE karayoluna neden ihtiyaç duyuluyor?
Yolsuzlukların en çok ihalelerde yapıldığı söylenirken, yolsuzlukları önleyecek İHALE YASASI neden ertelenmeye çalışılıyor? Bir çok yolsuzluğun ucu siyasetçilere dayanıyor diye söylenirken ve bu yüzden bir çok yolsuzluğun hesabı sorulamazken DOKUNULMAZLIKLAR neden kaldırılmıyor?
Ülkemiz vergi cenneti denirken, kayıt dışı ekonomi, kayıt altına alınan ekonominin birkaç katı denirken NEREDEN BULDUN YASASI neden iptal ediliyor?
Eğer gerçekten temiz toplum yaratacaksak, eğer gerçekten ekonomiyi borç batağından kurtaracaksak, eğer gerçekten güçlü bir ülke olacaksak, eğer gerçekten sosyal adaleti sağlayacaksak DOĞRULARI YAPMALIYIZ. Bir atasözümüz vardır. "ZARARIN NERESİNDEN DÖNÜLÜRSE KARDIR." Bir diğer atasözümüz de "BAŞLAMAK BİTİRMENİN YARISIDIR."



YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

 

 

 

 

 

ismetbaytak@hotmail.com

kuzeyege@yahoo.com

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR