|
Altının
cefasını Türkiye çekiyor
sefasını İsviçre sürüyor
Normandy şirketi Türkiye'de rafinerisi bulunmasına rağmen İzmir
Bergama'dan çıkardığı altın cevherini işlenmek üzere İsviçre'ye yolluyor. Sonuçta
Türk rafineriyle sigorta ve nakliye şirketleri, Bergama altınından hiç kazanç sağlayamıyor.
Yıllardır çevreci gruplarla üretici şirket arasındaki tartışmaların odağındaki
Bergama altını Türkiye'de değil, İsviçre'de işleniyor.
Dünyanın en büyük altın üretici firması Newmont'a bağlı Normandy şirketi
Bergama'dan çıkardığı altın cevherini, Türkiye'de altın rafinerisi bulunmasına rağmen,
işlenmek üzere İsviçre'ye yolluyor. Burada işlenen Bergama altını fiyatına yüzde
4-5 ilave edilerek külçe halinde satılıyor. Bu arada İsviçreli şirketler para kazanırken
Türk rafineriyle sigorta ve nakliye şirketlerine bir şey kalmıyor.
Üstelik altınla birlikte çıkan ve altının işlenmesi sırasında yan ürün olarak
ayrışan platin, paladyum, rodyum, iridyum gibi metaller de beyan edilmediği durumlarda
dışarıda kalabiliyor. Altının yurtiçinde işlenememesine en önemli sebep olarak;
çıkarılan altının ülkemizde işlenmesine yönelik bir yasanın olmayışı ve Katma
Değer Vergisi sorunu gösteriliyor.
Normandy şirketi yetkilisi İsmet Sivrioğlu, kendilerinin de altının Türkiye'de işlenmesini
istediğini ifade etti. İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Halaç,
altın işleme konusunda çok iddialı olduklarını ifade ediyor. Dünyanın en büyük
rafinerisinin 6 günde işleyebildiği altını 4 saatte işleyebilecek bir teknolojiyi
oluşturduklarını belirten Halaç, Bergama'daki altını işlemek için maddi güce de
sahip olduklarını kaydetti.
Halaç, "Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk altını ile herhalde cumhuriyet altını basılır
diye beklerken bir de baktık ki altınlar İsviçre'ye satılıyor. Sorduk, 'neden?'
diye... Dediler ki onların altını işlenmeden dışarıya satmasını engelleyen bir
yasa yokmuş. Olmadığı sürece de satmaya devam edeceklermiş.
Bir Özbekistan'ın, bir Kırgızistan'ın yapabildiğini yapamamış ve bu altınların
yurtta rafine edilmesini ve pazarlamasını sağlayan yasal zemini oluşturamamışız. Bu
ülkeler yabancı altın madenlerine madencilik lisansı verir iken ürettikleri altınları
kendi ulusal rafinerilerinde rafine ettirmeyi şart koşmaktadır." diyerek altının
yurt dışında işlenmesine tepki gösterdi.
Altının direkt İsviçre'ye gönderilmesi ile İsviçre rafinerileri, sigorta şirketleri
ve nakliye şirketleri kazanırken önemli bir istihdam şansı da ortadan kalkıyor. Halaç,
her ne kadar yılda 2,5 ton altının genel altın ithalatı içinde küçük bir rakama
karşılık gelse de ileride 200 tona çıkacak projelerle kayıplarımızın da artacağı
uyarısında bulunuyor.
Neden İsviçre'ye gönderiliyor?
Bergama altınının İsviçre'de işlenmesine en önemli neden olarak KDV sorunu gösteriliyor.
Bergama'daki altını çıkaran Normandy firması altının üretimi esnasında harcadıkları
girdiler için ödemiş oldukları katma değer vergilerine altın kapsam dışı olduğu
için iade alamıyor. Eğer ihraç ederse üretim girdileri için ödemiş oldukları
KDV'yi iade alabiliyor. Bu da firmanın maliyetlerine yüzde 2 oranında etki ediyor.
Altın üreten yabancı sermayeli firmalara altını yurtiçinde satmaları durumunda
rafineri, nakliye ve sigorta giderlerinin daha ucuza mal olacağını hatırlattığımızda
ise bu kez aldığımız cevap yüzde 18'lik KDV problemi oldu. Normandy Madencilik AŞ
Ovacık altın madeni toplum ilişkileri genel müdürü İsmet Sivrioğlu, altının Türkiye'de
kalmasının prensip olarak güzel bir düşünce olduğunu söyledi. Sivrioğlu, 'Türkiye,
200 tonun üzerinde altın ithal ediyor. Bunu alıyor, işliyor takı haline geldikten
sonra satıyor. Bu alanda geniş bir sanayi meydana geldi. Gerçi ithal edilen 200 tonun
yanında bizim çıkardığımız 3 ton altın küçük bir rakam. Ancak bizde çıkarılan
altının Türkiye'de işlenmesini biz de istiyoruz. Çünkü bize de nakliyede, sigortada
birtakım avantajlar sağlayacaktır. Fakat KDV nedeniyle işlenemiyor. Bizim de Maliye
Bakanlığı nezdinde KDV ile ilgili olarak teşebbüslerimiz var. Ancak çözülmüş bir
olay yok. Altını ihraç etmeye devam ediyoruz. Bir an önce KDV sorununun çözülmesini
arzu ediyoruz. Bu ülkemiz için iyi olur.' dedi.
Ancak KDV konusunda iddiaların tutarlı olmadığını ifade eden Ömer Halaç'a göre
kurulacak bir serbest bölgedeki şirket ile bu sorun rahatça aşılabilirdi. Halaç şöyle
dedi: 'Üstelik kontrol mekanizması yok. Altının yanında altın ile birlikte çıkan
ve altının işlenmesi sırasında ortaya çıkan çok kıymetli platin, paladyum,
rodyum, iridyum gibi metaller de beyan edilmediği durumlarda dışarıda kalmaktadır.
Ayrıca bu metallerin analizleri de dışarıda yapıldığı için giden miktarlar
konusunda kayıtsız şartsız onların beyanlarına inanmak zorundayız. Biz kendilerine
altını biz işleyelim diye teklif götürdük. Bize parayı 7 gün önceden verin
dediler. Biz, 1 gün önceden verelim, teminat da istemiyoruz, dedik. Yok, dediler. Ben İsviçre'ye
satarım, 3 ay sonra alırım parayı, bu benim için daha güvenli dediler.' Türk parasının
kıymetini koruma hakkında 32 sayılı kararın 7. maddesinin b bendine göre, yurtiçinde
cevherden her tür ve şekilde üretilen kıymetli madenlerin alım ve satım işlemleri
İstanbul Altın Borsası'nda yapılıyor.
Borsa tarafından düzenlenen yönetmeliklerle de alım satımın yapılabilmesi için
Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından analizinin yapılması
gerekiyor. Ancak üretilen altınlar darphanede analiz ettirilmeden ve İstanbul Altın
Borsası'na götürülmeden direkt olarak İsviçre'ye satılıyor.
Yapılan araştırmalar sonucu Türkiye'nin yaklaşık 6.500 ton altın rezervine sahip
olduğu ve dünyada ikinci sıraya yerleştiği tespit edildi. Bugün çok az miktarda
olan altın üretiminin önümüzdeki yıllarda hızlanması bekleniyor.
Petrol kadar önemli olan bu yeraltı kaynağının üretimi için yabancı sermayeye ve
know how'a bugün için ihtiyaç olmasına rağmen rafine edebilmek ve mücevher
yapabilmek için ihtiyaç yok. Üstelik, Türkiye, altınlarını uluslararası
pazarlayabilen İstanbul Altın Borsası'na da sahip.
Şerif Erdikici / İstanbul 06.01.2003 ZAMAN
|
YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
kuzeyege@yahoo.com
|