baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)

23 ARALIK 2002      SAYI: 532

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


DİKİZ AYNASI

keskin.jpg (14179 bytes)

İrfan KESKİN

-KARLI VE PUSLU HAVA -
ÇAKALLAR VE KURTLAR-


Sevgili dostlar son bir haftada Bergama ve Türkiye' de gündem öyle hızlı değişti ve gelişti ki; öyle bir karlı ve puslu hava oluştu ki; tabiri caizse çakallar ve kurtlar için biçilmez kaftandı.
Bu çakallar ve kurtlar bu karlı; sisli ve puslu havada istediği gibi cirit atıp avlanmaya çalıştılar. Ellerine geçen her fırsatı değerlendirdikleri gibi kişilerin maddi ve manevi değerlerine bakmadan bu fırsatı da çok iyi kullandılar.
Bilindiği gibi 26 Aralık 2002 Perşembe günü, eski DGM Cumhuriyet Başsavcısı Nuh Mete Yüksel' in sadece rahmetli olan Doçent Necip Hablemitoğlu'nun "Alman Vakıfları ve Bergama dosyası" kitabına istinaden Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesinde dava açtı ve yukarıda belirttiğim tarihte duruşmalar var.
Sanık olarak Sefa Taşkın ve Oktay Konyar' ın ve tanık olarak 12 kişi maden çalışanı, 11 kişi maden karşıtı toplam 23 köylünün talimatla Bergama Ağır ceza Mahkemesinde ifadeleri alındı. Diğer sanıklarında 26 aralık 2002 Perşembe günü Ankara DGM' de ki duruşmada ifadeleri alınacak.
Ankara' da ki duruşma gündemi alırken, bir kısım güdümlü medya tetikçileri altın lobisi ve çıkarcı emperyalist güçler duruşma ve mahkemeyi etkileyip kamuoyu oluşturmak amacıyla madende çalışan veya madenle ekonomik ilişki içerisinde güdümlü ve yalancı tanıkları da kullanmaya başladılar. Bunlar ortaya öyle abuk sabuk, öyle saçma sapan ifadelerle ve iddiaları ortaya atıyorlar ki insanın gülmemesi, şaşmaması ve gülüp şaşarken de düşünüp hayıflanmaması elinde değil.Hele birkaç tanesi var ki; gülmeyin gitsin.
İşte efendim Tepe köyde yapılan bir etkinlikte, seyrek sarı sakallı, saçını yan tarayan, çakır gözlü bir Alman Oktay Konyar' a bir çanta dolar vermiş. Bunu tanık olan Tepeköy eski muhtarı 200-250 metreden görmüş. Böyle saçma bir şey olabilir mi? Bir insan 200-250 metreden bir insanın giydiği elbisenin rengini bile seçemez veya zor seçerken nasıl oluyor da göz, saç ve sakal rengini ve saçının yana taradığını, paranın rengini ve miktarını belirleyebiliyor?
Yine bir başka saçma sapan iddia daha. Kasım 2000' de yapılan Çanakkale Kuvaii Milliye yürüyüşünde beyaz sakallı, seyrek saçlı bir alman Oktay Konyar' a 150 bin dolar vermiş, yürüyüşçülerden Hopdediks lakaplı ihtiyar rahmetli Bayram Kuzu bu paranın halkın parası olup halka dağıtılması gerektiğini söylemiş, Oktay Konyar ve adamları buna kızmış; zavallı ihtiyarı öldüresiye dövmüş ve bir araçla köye geri gönderilip; evine beş kilometre yakın bir yere bırakılmış ve adamcağız bir hafta sonra kahrından ölmüş. Bu ifadeyi verenlerin veya iddiayı ortaya atanlara başta Tepeköy eski muhtarı Halil Battal ve onu haber yapan paralı medya tetikçilerine demezler mi ki; yahu kardeşim bu yürüyüşe yaklaşık 300 köylü, bir sürü yazılı ve görsel medya mensupları, eyleme destek veren yol üstündeki yerleşim birimlerinden insanlar ve hepsinden önemlisi devletin resmi ve sivil güvenlik ve istihbarat görevlileri bu yürüyüşü adım adım takip ettiler. Bunlar uyuyordu da siz mi gördünüz? Adama demezler mi kardeşim bu ihtiyar yolda rahatsızlandı herkesin gözleri önünde çiçekler verilerek uğurlandığını, yaklaşık 4-5 ay sonra şeker ve yüksek tansiyondan hastaneye kaldırıldığını, takip edip gördüğü gibi.
Doktorların tüm çabalarına rağmen Diyarbakır eski Emniyet Müdür' ü rahmetli Gaffar Okanla aynı gün yani 24 Ocak 2001 Perşembe günü öldüğünü tedaviyi üstlenen tüm doktorların ve eşinin, oğlunun, kızının imzaladığı ölüm raporunda herşeyin belli olduğunu sormazlar mı adama?
Bu davanın ana gerekçelerinden biri olan Alman Vakıfları ve Bergama dosyası kitabının yazarı Necip Hablemitoğlu'nun karanlık güçler tarafından elim bir suikaste kurban gidiyor. Şu bir gerçektir ki terör nereden, kimden gelirse gelsin ölümdür, acıdır, gözyaşıdır. Terörün de, onu yaratanında eli kırılsın Allah Belasını versin. Burada amaç merhum Hablemitoğlu'nun şahsından ziyade onunla beraber Türkiye Cumhuriyet'i Devletine'dir. Amaç kaos yaratarak, karlı, puslu hava yaratarak önümüzdeki görüntüyü engellemektir. Ama maalesef bu köylü direnişini bu karlı puslu görüntünün bile içine çekerek ondan faydalanıp avlanmaya çalışan emperyalist çakallar ve kurtlar var. Fakat böyle düşünenler şunu iyi bilsin ki; kentlisiyle, köylüsüyle, Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Alevisiyle vs. bu tür aç kalmış karlı ve puslu havadan faydalanarak avlanmaya çalışan çakallar ve kurtlara yem olmayacaktır, hiçbir zaman olmamıştır.



YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

 

 

 

 

 

ismetbaytak@hotmail.com

kuzeyege@yahoo.com

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR