|
BERGAMA'DA
ALMAN AJANLIĞI İLE İLGİLİ İFADELER TAMAMLANDI
Yeni bir Dreyfuss davası olarak nitelenen Bergama köylülerinin
Alman casusluğu ile ilgili davada tanıkların dinlenmesine devam edildi.

Siyanürlü altın madenine karşı 13 yıldır mücadele eden Bergama Köylüleri yaptıkları
eylemler nedeniyle daha önce de defalarca yargılanmışlardı.
İzinsiz gösteri yapmak, jandarmaya mukavemet, yasadışı örgüt kurmak-üye olmak gibi
onlarca suçtan yargılanan köylüler, son olarak Almanya yararına etki ajanlığı suçlamasıyla
karşı karşıya.
Geçtiğimiz günlerde bir suikast sonucu öldürülen Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun
yazdığı 'Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası' adlı kitapta yeralan iddiaların ardından,
Ankara DGM savcısı Nuh Mete Yüksel tarafından açılan davanın süresi işlemeye
devam ediyor.
İlk duruşması 26 Aralık'ta Ankara DGM'de yapılacak olan davada, adı geçenlerden
Bergama'da bulunan sanık ve tanıkların ifadelerinin alınması tamamlandı. Dosyada sanık
olarak adı bulunanlardan Bergama Köylülerinin sözcüsü Oktay Konyar'ın hazır
bulunduğu duruşmada, tanık olarak ifade verenler eylemlere katılanlara para dağıtıldığı,
eyleme katılma konusunda baskı yapıldığı yönünde iddianamede bulunan iddiaların
aksine ifadeler verdiler.
Genelde madende çalışan işçilerin ve madene karşı olmamasıyla tanınan kişilerin
tanık olarak dinlendiği duruşma da, daha önce savcı Nuh Mete Yüksel tarafından alınan
ifadeler ile tanıkların mahkemede söyledikleri arasında çelişkiler olduğu dikkat çekti.
Muhtarların tanığı yaşamıyor!
Halen Pınarköy muhtarı olarak görev yaptığını söyleyen tanık İbrahim Beyazkuş,
kendisinin eylemlere katılmadığını ama katılan köylülere de engel olmadığını söyledi.
Kıbrıs'a biletleri kendi ceplerinden ödeyerek gittiklerini aktaran Beyazkuş, 'köye
yabancılar gelip gidiyordu. Ama bunların Alman olup olmadığını net bilmiyorum. Köylüler
öyle diyorlardı.' diye konuştu. Oğlunun hala madende çalıştığını söyleyen
Beyazkuş, geçen duruşmada Tepeköy'ün eski muhtarının iddia ettiği gibi Çanakkale
yürüyüşü sırasında köylülere para dağıtıldığını hayatta olmayan Bayram
Kuzu'dan duyduğunu söyledi. Beyazkuş, konuya ilişkin başka tanık gösteremedi.
Muhtarın kendisiyle yanyana eylemlere katıldığını söyleyen Konyar ise eyleme katılmadığını
iddia eden Beyazkuş'a tepki gösterdi. Madene karşı olduğu için eylemlere katıldığını
söyleyen tanık Bekir Adalı bunun için kimsenin kendisini zorlamadığını ve kimseden
maddi menfaat görmediğini belirtti.
'Türkçe konuşmayanlar Alman'
Tanık Zeynel Kurhan ise eylemlere neden katılmadığını şu sözlerle anlattı:
'Madenin bulunduğu yer çam ormanıydı. Ben buranın kesim ihalesini aldığım için
eylemlere katılmadım. köylüler beni üç sene kahvelerine, düğünlerine almadılar.'
Hakimin ifadesinde yeralan köye gidip gelenlerin Alman olduğunu nasıl anladığı yönündeki
sorusuna 'Türkçe konuşmuyorlardı. O nedenle Alman dedim' yanıtını veren Kurhan, oğlunun
hala madene sebze meyve taşımacılığı yaptığını dile getirdi. Nuh Mete Yüksel'in
iddianamesinde Oktay Konyar'ın eylemlere katılması için para verdiği iddiaları
bulunan Levent Akşit ise, askerden geldikten sonra kendisine iş bulma sözü veren
Konyar'ın bir turizm şirketinde iş bulduğunu. Gönderilen paranın da bu iş için
olduğunu söyledi. Akşit, 'Bana gönderilen para için benden eylemlere katılmam falan
istenmedi.' derken, parayı madene girmesi üzerine geri iade ettiğini söyledi. İfadesi
alınan diğer tanıklarda benzer şeyler söylerlerken, hiçbir tanık eyleme katılanların
maddi menfaat sağladığı yönünde bir olaya şahit olmadığını anlattı. Madende çalışan
tanıklar bu nedenle köylülerin kendilerini dışladıklarını, bunun üzerine köyü
terk ettiklerini aktardılar. Tanıkların ifadelerinin ardından söz alan Oktay Konyar'ın
avukatları ifade veren tanıklarını hemen hepsinin madenle ekonomik içinde olduklarının
göründüğünü, bu nedenle aleyhte beyanları kabul etmediklerini söylediler.
Özer Akdemir
|
YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
kuzeyege@yahoo.com
|