|
MERHABA 
İbrahim Baytak
İŞSİZLİK, YOKSULLUK
Adamın biri çok fakirmiş. Evine ekmeği bile zorla götürüyor. Bir gün zengin biri düğün
yapıyormuş. Bunu davete çağırmışlar. Giderken oğlunu da götürmüş. Masaya
oturmuşlar ki masada ne istersen var. Yemeğe başlayınca adam oğlunun kulağına eğilmiş
"oğlum yarın, öbür gün, daha öbür günkü yemeklerini de ye" demiş. Çocuk
ağzı tıka basa dolu babasının kulağına "dur baba, dünkünü, evvelki günkünü,
ondan önceki günkünü yiyeyim, ondan sonra sıra senin dediklerine de gelecek"
demiş.
Yolsuzlukla mücadele için dokunulmazlıkların kaldırılması için verilen sözlerin
tutulması istenince, "bizim zamanımızda yolsuzluğa izin vermeyeceğiz. Eğer
bizim zamanımızda yolsuzluk olur da gereğini yapmazsak o zaman bizden hesap sorun"
diyorlar.
Önce bu güne kadar yapılan yolsuzlukların hesabı sorulsun ki, bundan sonra yolsuzluk
yapanlardan da hesap sorulacağına inanalım. Eğer dokunulmazlıklar kaldırılmıyorsa
kimden hesap sorabilirsin ki? Hangi yolsuzluğu araştırılırsa hep ucu siyasetçiye
dokunmuyor mu? Hani meclis koltukları alımında yolsuzluk yapılmıştı? Peki suçluları
nerede? Bankalar battı, içleri boşaltıldı denildi. Birçok bankaya el konuldu. Bir çok
kişi hakkında soruşturmalar, tutuklamalar oldu. Milyonlarca kişi bu yüzden işsiz
kaldı. Yetkililerin açıkladığına göre ülkede 11 milyon kişi yoksulluk sınırında.
Memura, işçiye, çiftçiye, emekliye, esnafa verilmeyen 30 milyar dolar batık bankalar
için harcandı. Peki kim bunun suçlusu?
AB uyumu için ihale yasası çıkarıldı. 2003 yılı başında yürürlüğe girecekti.
Şimdi bir yıl ertelenecek deniliyor. Peki neden? En büyük yolsuzlukların ihalelerde
olduğu söylenmiyor muydu? Parası olmadan temeli atılan yıllardır bitmeyen, ölü yatırımlara
"örneğin Bergama devlet hastanesi" trilyonların gömüldüğü hep söylenmiyor
mu?
Eğer bir yeri sel basmışsa bir daha olmasın diye korunmak için tedbir alınır. Hiç
tedbir almamışsan bir daha sel basınca nasıl korunacaksın? Yolsuzluk ve rüşveti önlemek
için de, önleyici tedbirler almak gerekmez mi? Hukuki düzenlemeler yapıp yolsuzluk
yapanı ve rüşvet alanı en ağır şekilde cezalandıracaksın ki engelleyebilesin.
Son 20 yılda yapılan yolsuzluklar nedeniyle siyasi partiler halkın gözünde güven
kaybetmediler mi? Yolsuzluk ve yoksulluğa çözüm bulamadıkları için halk partileri
sandığa gömmedi mi? Her parti, her siyasetçi önce "ben dürüstüm, verilmeyecek
hesabın yok" diye söze başlamıyor mu? Nasrettin hoca 2 kilo ciğer alıp ece göndermiş.
Karısı pişirirken komşusu ile lafa dalmış ve ciğer yanmış. Hoca eve gelince
yemekte ciğeri görememiş. Karısına "ciğer ne oldu? Diye sormuş. Karısı
"ciğeri kedi kaptı deyince eline kantarı almış ve kediyi tartmış. Kedi 2 kilo
gelmiş. Karısına "eğer bu ciğerse kedi nerede, yok kedi ise ciğer nerede"
demiş. ? Peki herkes dürüst, herkesin verilmeyecek hesabı yok da bu yolsuzlukları kim
yapıyor? Bu yoksulluk neden önlenemiyor?
CAMİ
Samsun ili Kavak ilçesi Bey köyü. Köyün nüfusu 500. Köyün su, kanalizasyon ve
yolunun birçok eksiği var. Sağlık ocağı var ebesi yok. Okul harap. Sınıf da teneke
soba yanıyor.
Köyün camisi yanmış. Cami yaptırmak için bir dernek kurmuşlar. Dernek bu köyde 365
m² büyüklüğünde 2 katlı, 16 kubbeli, 103 pencereli, alt katı konferans salonu kütüphane,
yemekhane ve mavi fayansla kaplı lüks tuvaletli 1500 kişilik cami yaptırıyormuş.
(02.12.2002 Posta gazetesi)
EGE PARTİSİ
Son hükümette Ege bölgesinden bir bakan olduğu için Ege bölgesi milletvekilleri bir
araya gelip EGE PARTİSİ kuracakmış. Peki her bölge milletvekilleri kendi bölgesi için
parti kurarsa ne olacak? Bunlar çözüm değil, halkı uyutma. Milletvekilleri belli
illerden seçilir ama sadece kendi illeri için değil ülkenin geneli için çalışır.
İş takibi yapmazlar. Başka ilin ödeneğini kendi iline kaydırmakla neye çözüm
bulunacak?
Milletvekillerinin görevleri; yasamadır. Hükümeti denetlemektir. Vatandaşın
dertlerini, isteklerini dile getirmek, bunlara hükümetin çözüm bulmasını
istemektir. Torpille iş yaptırmak değil, görevini yapmayan yetkililerden hesap
sorulmasını sağlamaktır. Nimetin de, külfetinde vatandaşa eşit dağıtılmasın için
uğraşmaktır. Bir ayağı Ankara da ise bir ayağı halkın arasında olacaktır.
Liderinin değil halkın istediğini, doğru bildiğini söylemek ve yapmaktır.
|
YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
kuzeyege@yahoo.com
|