baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)

2 ARALIK 2002      SAYI: 527

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


DİKİZ AYNASI

keskin.jpg (14179 bytes)

İrfan KESKİN

ACABA NEDEN?


Sevgili dostlar o kadar sadist, maceracı ve mazoşist bir toplum olmuşuz ki sanırım gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin hiçbirisinde üstümüze yoktur. Hatta ve hatta gelişmemiş üçüncü dünya ülkelerinde bile bizden kötüsü az çıkar. Her gün gazete sayfalarında, televizyon haberlerinde korkunç cinayetleri, her türlü tecavüz ve sapıkça saldırıları roman okur gibi gazetelerde okuyoruz, televizyonlarda dizi film izler gibi izliyoruz. Geçenlerde Adana'da sokak ortasında polislerin ve mahalle halkının gözleri önünde adam karısını doğramadı mı?
Türkiye'nin birçok il ve ilçesinde hayvan sever dernekleri var, ama çoğunun faaliyetleri ya horoz döğüşü festivalleri ya köpek ya da deve güreşleri v.s. yöreye ve geleneklere göre etkinlikler düzenliyorlar. Ama hepsinde hayvanlara eziyet ediyorlar. Bunlar bir kısım örnekler. Sadistlikten başka nedir ?
O kadar maceracı bir toplumuz ki değmeyin gitsin. Yine her gün gazete sayfalarında, radyo ve televizyon haberlerinde onlarca trafik kazalarında yollar kan gölü ve araba çöplüğü gibi. Her gün ölen, yaralanan insanları ve parçalanıp hurdaya dönen araçları hikaye ve roman okur gibi gazetelerde okuyoruz, dizi film izler gibi televizyon haberlerinde izliyoruz ve onlardan hiç etkilenmiyoruz. Daha üç gün önce Ankara- Samsun karayolunun Elmadağ çıkışında 3 otobüs, 1 küçük otobüs, 3 tır ve 12 otomobil birbirine girdi. Sonuç 19 ölü, 98 yaralı milyarlarca maddi zararın oluştuğu hasarlı araçlardan oluşan bir metal yığını ortada.
Nedeni sisli havada ve kayan yolda aşırı sürat yapmak; yani maceracılık. Bu sadece kazalardan biri. Her gün büyüklü küçüklü yurdun değişik yerlerinde kazalar oluyor. İnsanlar ölüyor, yaralanıyor, milyarlarca liralık maddi hasar meydana geliyor. Gerekçesi aşırı sürat, alkol, aşırı yükleme, uykusuzluk v.s. gibi dikkatsizce şeyler. Ama hepsini de kendi isteğimizle bilerek yapıyoruz. Yani maceralık. Şimdi kış geldi, buna şofben, soba zehirlenmesi, karda kayma v.s. gibi nedeni dikkatsizlik olan ve tamamen insandan kaynaklanan mevsimlik kazaları da ekleyince vay anam vay. Nedeni maceracılık değil mi ?
23 Nisan 1920' de TBMM açılışından, 29 Ekim 1923' te Cumhuriyetin ilanından bu yana Demokratik platform içerisinde belirli zaman dilimlerinde yerel ve genel seçimler yapılıyor. Özellikle 1950 li yıllardan sonra Çok Partili Sisteme geçtikten sonra kısır, tatlı vaatlere kanıp seçimden sonrada ah elim kırılsaydı da v.s. gibi dövünüp tahteravalli gibi bir dönem bir partiyi, ertesi dönem diğer partiyi seçerek ülkeyi yolsuzluk, hırsızlık, hortumcu cenneti yaparak; enflasyon, krizler v.s. gibi etkenlerle kendimize ekonomik işkence yaparak siyasi mazoşizim yapmıyor muyuz?
Günlük yaşamda bile kendi kendimize eziyet etmekten zevk alıyoruz. Televizyonlarda izliyoruz Bergama' da görüyoruz kuyruklar uzayıp gidiyor. Neden mi? Yapılacak bir işimizi örneğin vergi taksitlerinin, telefon, elektrik ve su paralarını v.s. zamanında ödemeyip, sözleşmişçesine son güne bırakarak, hem kendimize hem de o birimlerde çalışan insanlara eziyet çektiriyoruz.
Bunlar vermeye çalıştığım örneklerden sadece birkaç tanesi. Durum böyle olunca yaşamımız inşallaha- maşallaha kalıyor. Ortaya da böyle olumsuz bir yaşam biçimi çıkıyor. Tıpkı bir büyüğün söylediği gibi, "İnsanlar layık oldukları gibi yaşarlar" ama neden?



YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

 

 

 

 

 

ismetbaytak@hotmail.com

kuzeyege@yahoo.com

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR