|
MERHABA
İbrahim Baytak
CHP
3 Kasım seçimlerinde "CHP başarılı mı, başarısız mı?" Deniz BAYKAL ve
parti yöneticileri "oylarımızı ikiye katladık, başarılıyız" diyorlar.
Sol oylar 12 eylülden sonra bile % 30 civarında iken şimdi CHP % 19, toplam % 22.
CHP-SHP birleşip, Deniz BAYKAL genel başkan olduktan sonra CHP oyları hep düşmedi mi?
1995 de % 12 oyla barajı zorla geçen CHP, 1999 seçimlerinde % 8,5 oyla barajın altında
kalmadı mı? Deniz BAYKAL genel başkanlıktan istifa etmedi mi? CHP nin oylarını %
8,5'e düşür, parlamento dışı kal, 3,5 yıl içinde parlamentodaki bütün partiler yıpransın,
son seçimde halk onların hepsini cezalandırıp sandığa gömsün, buna rağmen CHP %
19, AKP ye % 35. Üstelik "CHP "Atatürk'ün partisi, Cumhuriyeti kuran
parti" diye oy istendiği halde. PEKİ BUNUN NERESİ BAŞARI?
Neden CHP % 35 olmadı? Ne yanlışlar yapıldı? En önemlisi Sosyal Demokrat Partilerin
tabanının memur, işçi, emekçi, topraksız veya az topraklı köylü, dar gelirli olduğunu
unutuldu. Krizin bütün yükünü çeken bu kesimler için 3,5 yılda hiçbir şey yapılmadı.
Uygulanan ekonomik programa karşılık hiçbir çözüm getirilmedi. Üstelik bu programı
uygulayan Kemal DERVİŞ' i kurtarıcı gibi partiye alındı. Böyle olunca son 3 yılda
işsiz kalan milyonlarca insan, ürününün bedelini almayan köylü, Enflasyonun çok
altında ezilen memur, işçi CHP ye neden oy versin? Üstelik halk "KENDİ VEKİLİMİ
KENDİM BELİRLEMEK İSTERİM" diye haykırdığı halde, CHP ön seçim de yapmadı.
Yıllardır hep hizipçiliği ile anılan Deniz BAYKAL' ı hiçbir dönemde partiden ihraç
etmeyi kimse aklına bile getirmemişken, partiye emeği geçmiş bir çok kişi ya ihraç
edildi veya ayrılmaları için her yol denendi. Seçimlerden önce "İTTİFAK
YAPILSIN" diyenlere BAYKAL, "NE İTTİFAKI, GELİP BANA İLHAK ETSİNLER"
dedi. Mitinglerde söylediklerinin hiç birini seçimden 2 gün önce TV de T. ERDOĞAN'
ın yüzüne karşı neden söyleyemedi? Herkes ondan bunu bekliyordu. Daha söylenebilecek
bir çok yanlış nedeniyle 3 kasım seçimlerinde AKP % 35, CHP % 19.
Diğer partilerin baraj altında kalması CHP nin başarılı olduğunu göstermez. CHP ye
% 35, AKP % 19 olsaydı veya AKP ve CHP arasında çok az bir oy farkı olsaydı o zaman
başarıdan söz edilebilirdi. Ama sonuç ortada AKP % 35, CHP % 19. FARK % 16. BUNUN
NERESİ BAŞARI?
AKP
Değiştik, demokrasi, hukuk, insan hakları, fikir, düşünce ve inanç özgürlüğü
dediniz, yeniyiz, sıfır kilometreyiz dediniz, İşsizliği, yolsuzluğu, yoksulluğu biz
önleriz dediniz halk inandı, güvendi ve 3 kasım seçimlerinde size oy verdi. Eski
partilerin hepsini sandığa gömdü. Anayasayı bile değiştirecek çoğunluğa eriştiniz.
Halk iktidarı hak ettiğinize inandı. Halk yasalarda hukuka uygun bir düzenleme yapılıp
liderinizin başbakan olması için çözüm bulunsun istiyor. Toplumda bu kadar hoşgörü
yaygınlaşmışken, hukuku zorlayarak liderinizi başbakan yapmak için acele etmek niye?
Türbanı ön plana çıkarmak niye? Eğer böyle yaparsanız yine kutuplaşmalar,
toplumda huzursuzluklar olacak. Böyle gergin bir ortamda ne ekonomik krizden çıkılır,
ne AB ye girilir, nede Kıbrıs sorunu çözülür. Demokrasi yara alır.
Her ne kadar mecliste 2 / 3 çoğunluğunuz var ise de, oyunuz toplam seçmene göre1 / 4.
Fakat geriye kalan 3 / 4 seçmende sizin iktidarınıza karşı değil. Size karşı hoş
görülü. Sizde başkalarına karşı hoşgörülü olun. Sadece kendiniz için değil
herkes için demokrasi, hukuk ve insan hakları istediğinizi gösterin. Ülkede kimse
kavga istemiyor. Kaos istemiyor, çatışma istemiyor. Halk iş ve aş istiyor.
Enflasyonun, hayat pahalılığının, yolsuzluğun, yoksulluğun sona ermesini, barış içinde
kardeşçe yaşamak istiyor. Sizin verdiğiniz sözlere güvenerek bunu başarmanızı
bekliyor. Halkı hayal kırıklığına uğratmayın.
YARDIM REZALETİ
İhtiyar torbada ki şekerleri avuçlayıp havaya atıyor. Çocuklar atılan şekerleri
kapabilmek için toz toprak içinde yerlerde sürünüyor birbirlerini yiyordu. Çocukların
bu durumundan zevk alıyor, gülümsüyordu. İhtiyara "sen utanmıyor musun,
tavuklara yem mi atıyorsun?" diye bağırmıştım.
Özellikle Ramazan ayında "yardım" diye benzer rezillikler yapılıyor. Başbakan
bile "nüfusun % 15 i yoksulluk sınırında" olduğunu söylerken insanları bu
kadar aşağılamak ayıptır, yazıktır. Eğer gerçekten amaç yardım yapmaksa,
ihtiyacı olanlar muhtarlıklardan, okullardan öğrenilebilir. Bu kişilere kimse
duymadan, onların gururu kırılmadan yardım yapılır.
Amacı "reklam" deniliyor. Ben buna inanmıyorum. Sonradan görme, sadist
insanlar, yoksul, çaresiz insanların bu halini görüp vahşice bir zevk alıyorlar. TV
ve gazetede yer alması da reklam için değil. Yoksulların bunu halini herkese teşhir
ederek aldığı sadistçe vahşi zevki daha arttırmak için. Herkese "altın"
dağıtsan, insanların karnını her gün etle, balla doyursan da böyle aşağıladıktan
sonra yaptığının iyilikle, yardımla, insanlıkla hiçbir ilgisi olamaz.
Her ne amaçla olursa olsun böyle davranan kişilerin, acilen tedavi görmesi gerekir.
|
YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
kuzeyege@yahoo.com
|