baslik1.jpg (7323 bytes)      

market2.gif (15838 bytes)

7 EKİM 2002      SAYI: 511

baslik2.jpg (10108 bytes)

 Site İndeksi

Haberler

Köse yazıları

Politika kazanı

Kunye

Resmi telefonlar

Biraz Gülelim


MERHABA

ibrahim.JPG (15058 bytes)

İbrahim Baytak

O KADAR DA DEĞİL CANIM !


3 kasımda seçimlerin yapılması kesinleşti. TV de bazı konuşmacılar diyorlar ki, "KÜSKÜNLERİN BİR KISMI SEÇİMLERİ ERTELETMEK İÇİN SAVAŞA BİLE RAZI"
Yok canım, o kadarda değil. Bir yıl daha milletvekilli kalacak diye binlerce ölüm, yıkım ve doğrudan savaşa girmesek bile ülkemizi ekonomik bunalıma "ki maliyeti 150 milyar dolar diyorlar" sokacak kadar gözlerini kan bürümüş olduklarına mümkün değil inanmam.
Ancak şurası gerçek ki; bazılarının milletvekili olmasını engelleyeceğine canlarını al daha iyi.


DÜN MÜ, BU GÜN MÜ?
Gençler bazen soruyorlar, "eski günler mi iyi, şimdi mi? Ne cevap verilebilir ki? Bana kalsa her yönü ile eski günler daha güzeldi. Yokluk, parasızlık çektik. Bir çok şeyden mahrumduk. Ama bizler, çocukluğumuzu da, gençliğimizi de yaşadık. Üstelik geleceğe umutla bakabiliyorduk. İnsan hep daha iyisini ister. O zaman bizde hep daha iyisini istiyorduk. Bence eski günlerden daha kötü durumdayız. 40 yıl önce ülkede olmayan bir çok şey bu gün var. Ama o gün olup da bu gün olmayan ve onlardan çok daha kıymetli olan "DÜRÜSTLÜK, AR, NAMUS, İNSANLIK, UTANMA, SAYGI, SEVGİ" yi kaybettik.
Eğer bugün sahip olduklarımızla birlikte bunları da koruyabilseydik eski günlerden çok daha iyi durumda olurduk.

BORÇ YİĞİDİN KAMÇISI
Tefeci kimlere nasıl para verir? Seni tanımıyorsa veya bir tanıyan tavsiye etmemişse para vermez. Malının, mülkün var mı? Araştırmadan borç vermez. Seni tanıyor, malın mülkünde var. Yinede parayı hemen vermez. Bilir ki çaresizsin, naz eder. Sana gün verir. O gün gittiğinde "karnım aç" der. Lokantaya gidilir yenilir içilir, hayvan değilsin ya hesabı sen ödersin. İşte şimdi parayı hak ettin. Hemen senet çıkar, doldurulup imzalanır ama tarih atılmaz.
Senedin vadesi dolar. Parayı ödersen ne ala. Ama ödeyemeyeceksen, günü gelir, ezile büzüle yanına gidersin. Seni görür görmez durumu anlar. Sen ezilip büzülürsün, o neşelidir. Sonunda söylersin. Şaşırmış gibi yapar. Ama sana gayet samimi, "üzüldüğün şeye bak, senedi tazeleriz" der. Kuş gibi hafiflersin Neredeyse göbek atacaksın, yanaklarından öpeceğin gelir. Yine lokantaya gidilir yemek yenir, hesabı ödersin. Yeni senetler çıkar, borç tazelenir, ama borç katlanmıştır. Olsun parayı istemedi ya.
Birkaç kez senetler yenilenir. Bir gün seni çağırır ve derki, "bak arkadaşım borcun iyice büyüdü. Ödemen mümkün değil. Ben sana bir kolaylık yaparım. Senin ovada bir tarlan var. Onun değeri şu kadar. Senin bana olan borcun da şu kadar. Ben sana şu kadar daha para vereyim, o tarlayı sen bana devret." Sen sevinçten havalara uçarsın. Aman ne iyi adam hem borcunu silecek, hem üstüne para verecek. Tefeci daha borç verirken tarlanın fiyatını biliyordur. Hiçbir zaman borcun tarlanın değerini geçmesine izin vermez. Üstüne para isterse olmaz. Üstüne biraz para vermeli ki, borçlu karşı çıkmasın, sevinsin, hatta kendine hayır dua etsin.
IMF NASIL BORÇ VERİYOR? VADESİ GELİNCE PARASINI NASIL GERİ ALIYOR?

DİLENCİLER
Her gün yolda, parkta, işyerinde bir çok dilenci gelip para istiyor. Bir çok kişi de hallerine acıyıp veriyor. Kimimiz de ağızlarındaki Allah, Kuran ve dua sözleri üzerine günah olmasın diye para veriyor. Kimisi sakatım, kimisi, hastam var, kimisi kalbim delik diyor. Akla hayale gelmeyen bir çok acındıracak neden. Belki de yıllardır dileniyor ve apartmanları, bankada milyarları var. Bazen gazetelerde bu gibi haberler okuyoruz. Dilenmeye alışan biri ne kadar zengin olursa olsun vazgeçemiyor.
Bergama'nın Mukaddes Ablasını (KUDUĞ) hemen herkes bilir. Bergama'da nereye yardım toplanıyorsa hep o vardı. 1970 li yılların sonunda, Bergama Çocuk Esirgeme Kurumu (ÇEK) adına Van Depremi için ben bir ekip kurmuş ve sadece giysi toplamaya karar vermişken. O zaman ÇEK başkanı Yusuf MUŞTU bana Mukaddes ablanın da geleceğini söyleyince sevindim. Çünkü hem yardım toplamada tecrübesi vardı, hem de herkes ona güvendiğinden daha fazla yardım yapacak hatta para bile verecekti. Ben Mukaddes ablayı o zamana kadar yakından tanımamıştır. 10 gün kadar beraber yardım topladık ve topladığımız yardımları Avcılar Kulübüne teslim etmiştik. Onlarda Bergama'dan toplanan yardımları kamyonlarla Ankara'ya kadar götürmüşlerdi.
İşte bu yardım topladığımız sırada Mukaddes ablanın bana söylediği "sakın kendine acındırarak senden para isteyen birine para verme. Senden ister verirsin, başkasından ister verir ve sonunda o dilenci olur. Eğer yardım yapacaksan, ihtiyacı olup da isteyemeyene ve onun onurunu incitmeden yardım et." Demişti. Bu sözünü hiç unutmadım ve o günden bu yana dilencilere hiç para vermedim.



YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI

(Eski Mavi Market)

 

 

 

 

 

ismetbaytak@hotmail.com

kuzeyege@yahoo.com

 

cizgi1.jpg (425 bytes) cizgi2.jpg (579 bytes) cizgi3.jpg (545 bytes)

HER SALI GÜNCELLENİR