|
AYRAÇ
İsmet Baytak
"Yeni Oluşum" ve Partiler
Türkiye'nin tüm ekonomik yapılarının yabancılara açılmasını isteyen,
İstanbul büyük burjuvazisi ve uzantısı medya, her tür uzlaşmacılığa karşın
varolan hükümeti hantal ve eski kafalı olarak suçlayıp yeni hükümet arayışları
içine giriyor.
Sözü edilen güçler ülkeyi yabancılara açacak siyasi iktidarın, "Yeni Dünya
Düzeni", "AB zenginlik getiricek" vb. sözlerin arkasına saklanmadan
açık açık yabancılaşmayı savunacak bir parti ve hükümet modeli arıyor. İsmail
Cem, Kemal Derviş, Hüsamettin Özkan'ın başlattığı "Yeni Oluşum"
hareketi tüm bu istemlere denk geliyor. Bu yüzden medya "Yeni Oluşum"u
alabildiğince destekliyor.
Kıbrıs'ta taviz ve ABD'nin Irak'a saldırmasında destek verme konusunda Ecevit'in
tavırları yukarıdaki yapıya ters düşüyor. MHP'nin ise ekonomik hiçbir konuya
itirazı yokken, sadece seçmenlerine hesap verememe telaşı içinde Kürtçe eğitime,
idam cezasının kaldırılmasına karşı çıkması yüzünden aynı yapılar
tarafından aforoz edilmeye çalışılıyor.
Her geçen günün aleyhine çalıştığını iyi bilen Bahçeli ise hükümet ortağı
olarak erken seçime girmek istiyor. Hükümetsiz seçimde %10 barajda ciddi sıkıntılar
yaşanacağını ve seçimin gecikmesinin "Yeni oluşum"a yarayacağını
hesaplıyor.
Tabanı tavanı kalmamış DSP'nin Ecevit'i ise Kasım'da yapılacak erken seçime önce
evet diyor sonra ise bu kararı milletvekillerine kabul ettiremeyeceğini görerek seçim
tarihini ertelemeye çalışıyor.
Genel Başkanı tükenmiş halkın hiçbir sorununa çözüm olamayan, barajı
geçemeyeceği kesin gözüyle bakılan DSP kadrolarında ise birden yeni bir umut yeni
bir heyecan başlıyor "Yeni Oluşum". Tekrar seçim hesapları yapan birçok
milletvekili ve yerel yöneticiler ardı ardına DSP'den istifa ederek yeni oluşuma
geçiyor.
ABD ve AB ise "Çağdaş" olarak değerlendirdiği yeni oluşuma destek vererek,
AB ve ABD'nin istediği her şeyi kabul edebilecek bir hükümet çıkarmaya
hazırlanıyor. Bu hükümetle, aynı zamanda ABD'nin Irak'a saldırmasında, Genel
Kurmay'ın da direncini kırarak Türk askerini savaşın karanlık kuyusuna sokmak
istiyor.
DYP ise şahinleri oynamaya devam ederek ABD'ye mesajlar gönderiyor, "Beni hükümet
yapın Irak'a girelim" Tansu Çiller Irak savaşı sırasında başbakan olmak
istiyor.
AB'ne girmek dışında, hiçbir ideolojisi, söylemi olmayan ANAP ise "Yeni
Oluşum" sıcak bakarak, seçim işbirliği de dahil ittifaklar arıyor.
Avrupa'dan "özgürlük" bekleyen SP, AKP ve HADEP gelişmelerden son derece
memnun görünüyor.
Oturduğu yerden sıranın kendisine gelmesini bekleyen CHP ise yeni gelişmelerden
şaşkına dönmüş durumda. Sıranın kendisine değil de İsmail Cem'e geldiğini
görerek bu AB-ABD politikaları içinde ben nerede yer alabilirim sorusunun yanıtını
bulmaya çalışıyor.
Gerçek anlamda, ulusal politikayı savunan hiçbir partinin olmaması önümüzdeki
günlerde ekonomik gidişin daha da ağırlaşacağını, özelleştirme adı altında
tüm ülke değerleri ve kaynaklarının yabancılara ve onların yerli işbirlikçilerine
peşkeş çekileceği, işsizliğin, pahalılığın daha da artacağı, gençlerimizin
savaşa sürülebileceği bir açmaza doğru gideceğimizi gösteriyor.
Ülkemizin gerçek yurtseverleri, solcuları, aydınları ve halkımız bu emperyalist
oyunu bozabilecek mi? Bu sorunun yanıtını önümüzdeki günlerde yaşayarak
öğreneceğiz.
|
YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
kuzeyege@yahoo.com
|
