|
İZLENİM Recai Şeyhoğlu
HİÇ YAKIŞMIYOR
İstiyorum ki hiç yüreğini kararmasın, kamım ağrımasın.
Mümkün mü...Üç beş güne bir mideme sancılar giriyor. Başım çatlayacak gibi
oluyor. Okumaya başlayınca da yüreğim kararıyor.
Nasıl kararmasın...Güzelim memleketimizde 400 bin kahvehane var ama sadece 400 civarında
da kütüphane.
Her gün 17 trilyona yakın borç ödüyoruz.
Yüksek enflasyon oranında Afrika ülkesi Sudan'dan sonra ikinciyiz. Bakmayın
Televolelerdeki renkli yaşamlara.
Çocuk işçi çalıştırma konusunda Kenya, Bengaldeş ve Haiti'den sonra dünya dördüncüsüyüz.
Kişi başına alkol tüketiminde dünya üçüncüsü, sigara tüketiminde ise dünya dördüncülüğünü
elimizde bulunduruyoruz.
Bilişim teknolojisine harcanan paranın kişi başına düşen miktarı sadece 15 dolar.
İsviçre'de ise 1000 dolar civarında.(4.7.2002-Takvim-Güler Kazmacı)
Aynı gün Kozak yaylasında cumhuriyeti okuyorum.Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları,
memurun işçinin emeklinin maaşının dolar karşısında erirken vekillere hiç birşey
olmadığını açıklıyor. Sendikanın ekonomik ve sosyal araştırmalar merkezi yaptığı
araştırmanın sonuçlarım açıklıyor. Maaş zamlarının dolar karşısında eridiğine
işaret edilerek 57.hükümetle geçirilen 3 yıllık süreçte memur maaşlarının yüzde
26,3 oranında azalarak 241 dolara, asgari ücretin yüzde 19,8 azalarak 112,5 dolara,
emekli aylıklarının da yüzde 9,4 lük bir gerilemeyle 154 dolara düştüğüne dikkat
çekiliyor. Ama dönem başında 3 bin 356 dolar olan milletvekili maaşlarınınsa geçirilen
krize ve Tl/nin dolar karşısındaki gerilemesine karşın yüzde 6 oranında yükselerek
3 bin 590 dolara yüksekliği de gözler önüne seriliyor.
Haksızlık, sahtekarlık, kayırma ve ihanet için elbette söylenecek çok şey var.Ama
dinleyen kim?
işkence bir türlü yok edilemedi. DGM'lerdeki her on dosyadan altı tanesi "faili
meçhul". İnsan haklan denilince polisimizin yüzü buruşuyor. Neden ki.. .
Birileri (örneğin İstanbul valisi Erol Çakır gibi) "münferit" diyebilir
ama neden kendisine adres soran bir bayana iki polis tecavüz etsin ki...
Devlet; yurttaşına ya da turiste nasıl tecavüz edebilir? Dünyanın neresinde var böyle
kepazelik?
Bilmeyenler İçin anımsatalım.
Rus asıllı N.Ö. 2002 Şubatında alışveriş için İstanbul Beşiktaş'ta bir çarşıya
gidiyor. İstanbul'un yabancısı olduğundan kayboluyor. Karşısına çıkan polis
otosundaki görevli memurlara yol soruyor. Polisler kendisini ekip otosuna alıp tecavüz
ediyor. Bu olay üzerine Trabzonlu kocası da "İnsan içine çıkamaz oldum"
diyerek N.O.'yü boşuyor. Oysa N.O.biri kız biri erkek iki çocuk doğuracak, dinini değiştirip
müslüman olacaktı.(10.7.2002-Günaydın)
Kaybolan hangi Rus turist polise adres sorar bu durumda?
Yurttaş olarak yerin dibine geçiyorum.Utanıyorum.20 yaşındaki Rus kızın hayallerini
yıkan devlet bence onu mutlu etmek için önce tedavisini yaptırmalı sonra da
evlendirip yaşadığı travmadan kurtarmalı. Çünkü kızın acısını ancak bu şekilde
durdurabilir. N.Ö. bence böyle bir istekte bulunmalı da...
Bu olayla sadece bir kişinin yaşamı kararıyor.Ya şuna ne demeli?
"Milli Eğitim Bakanlığı'nca yurt genelinde yapılan araştırmaya göre 2001-2002
öğretim yılında ilköğretim çağındaki 152 bin 703 kız çocuğu okula gönderilmedi.
(7.7.2002-Milliyet)"
Hele bazı haber ve yorumlara rastlıyorsunuz ki, okudukça ham keyf alıyor hem de nefret
küpüne dönüyorsunuz. Belki de söyleyemediğiniz, söylemeye korktuğunuz gerçekleri
dile getiriyor diye derin bir ohh çekiyorsunuz.
Yeni Asır'ın 11 Temmuz 2002 tarihli yorumunda olduğu gibi. Şunlar yazılı:
"Bakanlar Kurulu dün, memura yüzde 5 zam kararı alıyor ve ekliyor Eğer enflasyon
oranı, maaş artış oranını geçerse, aradaki fark maaşlara eklenecek...
Aynı gün ,tüp gaza yüzde 4,11 zam yapılıyor. Memura 6 ay için yüzde 5 zam, tüp
gaza "haftalık" yüzde 4,11 zam.
Bakanlar Kurulu: memura bir somun ekmek uzatıyor, aynı gün koskoca bir lokmasını
koparıp alıyor.
Tüpgaza zam gerekçesini de döviz fiyatlarındaki artışa bağlıyor. Bunun samimi bir
gerekçe olmadığını çok iyi biliyoruz.. Çünkü çok yakın zamanda döviz düşerken
de akaryakıta, tüpgaza zam yapmamışlar mıydı? Avrupa'nın en düşük asgari ücreti
bizde. Avrupa'nın fert başına en düşük millî geliri bizde. Avrupa'nın en düşük
memur, emekli, işçi maaşı bizde. Tersine bakalım;
Avrupa'nın en pahalı yakıtı bizde. Avrupa'nın en çok makam otomobili bizde. Avrupa'nın
en çok lojmanı bizde. Avrupa'nın en çok milletvekili bizde.
Bu tablonun yaratıcıları, utanma,,insaf, izan vicdan, sorumluluk gibi duygularla ne
zaman tanışacak acaba?"
işte benim karnımı ağrıtan, başımı çatlayacak gibi yapan iki üç örnek.
Yurttaş olarak vergimi veriyorum.Askerliğimi yapmışım. Seçimden seçime oyumu da
kullanıyorum.
Yani devlete olan görevimi eksiksiz yerine getiriyorum. Devlet ne yapıyor?
Vatandaşının dünyasını karartıyor.Başını ağrıtıyor. Karnına ağrılar- sancılar
sokuyor.
Yakışıyor mu yani?!..
|
YANIKOĞLU II MAĞAZASI AÇILDI
(Eski Mavi Market)
ismetbaytak@hotmail.com
kuzeyege@yahoo.com
|